12 June 2008, 11:29 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
KABİRİN HAZIRLANIŞI
KABİRİN HAZIRLANIŞI Kabirlerin hazırlanışı: Kabir hazırlanırken şu hususlara dikkat edilmelidir Kabir, bir adam boyu veya göğüs hizasına kadar kazılır. Ölüyü daha iyi koruyacağı düşüncesiyle kabir daha derin açılabilir. Toprak sert ise kabrin kıble tarafına bir lahd (oyuk) açılır. Eğer lahd açılmakla toprak göçecek kadar yumuşak olursa o zaman kabrin ortasında ölünün sığacağı kadar bir yer açılır ve oraya defnedilir. İslâm müctehidleri ve fakihleri, kabirlerin kireç ve benzeri ile yapılmasının, kendi toprağına ilâve edilerek yükseltilmesinin, üzerine kubbeli bina yapılmasının, taşına övücü veya kadere sitem edici kelimeler yazılmasının caiz olmadığı konusunda görüşbirliği içindedir. Buna karşılık kabrin, yerden bir-iki karış yükselmesi, şeklinin deve hörgücü gibi olması, kerpiçle yapılması, kabrin baş tarafına bir taş konulması ne ölünün isminin yazılmasında bir sakınca görülmemiştir. Ancak kabrin üstüne mescit gibi bina inşa edilerek buranın mabed edinilmesi hadisle yasaklanmıştır. Hz. Âîşe (r.a), Resulullah (s.a.s)'ın son hastalığında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, Yahudi ve Hristiyanlara lânet etsin, Onlar, peygamberlerinin kabrini mabed haline getirdiler." Hz. Âîşe diyor ki: "Eğer bundan korkulmasaydı, Hz. Peygamberin kabri dışarıdan belli olacak şekilde yapılacaktı" (Buhâri, Cenâiz, 916). Peygamberin ve Hz. Âîşe'nin ifadelerinden; kabrin dış şekli üzerinde titizlikle durulmasının ve bazı yasaklar konmasının sebebinin tevhit inancını korumak ve insanların şirke düşmelerini önlemek olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan İslâm dini, israfı yasaklamıştır. israf, malın lüzumsuz yere ve ölçüsüz harcanması, sarfedilmesi demektir. Aç, çıplak, ilaçsız, tahsilsiz. eşsiz, işsiz, muhtaç müslümanlara yardım etmek yerine, büyük masraflarla heybetli, süslü ve masraflı kabirlerin bina edilmesi israf sınırları içine girebilir. Cenaze için namaz kılındıktan sonra cemaatle birlikte yaya veya ihtiyaç olunca araç vasıtasıyla kabristana gidilir. Derince ve uygun boyda açılan kabre cenazeyi gömmek farz-ı kifayedir. Cenazeyi taşıyanlar gibi kabre indirenlerin de; "Bismillah ve ala milleti Resulullah" demeleri müstehabtır. Ölü, kabirde yüzü kıbleye gelmek şartıyla sağ yanı üzerine yatırılır. Sonra kefenin düğümleri çözülür. Kabrin tahtası dizildikten sonra kürekle veya elle üzerine toprak atılır. Kabrin üstünü biraz yükseltmek menduptur. Toprak pekişsin diye kabrin üzerine su serpilebilir.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |