Taraftardan Hiddink ve Çetin’e veryansın - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.SPOR.::. > Futbol > Türk Milli Takımı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 10 October 2010, 01:33   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Taraftardan Hiddink ve Çetin’e veryansın

Taraftardan Hiddink ve Çetin’e veryansın

Taraftardan Hiddink ve Çetin’e veryansın

Maç sonrası Berlinli gazeteci arkadaşımız Erhan Merttürk’le birlikte hemen Türk taraftarların arasına karıştık ve maçla ilgili düşüncelerini almaya çalıştık. İnanın, çoğu ağlamaklıydı: “600 km yol teptim, karşılığı bu olmamalıydı” diye feryat edenlerden tutun da “Tek suçlu, kendi takımlarında bile kadroya giremeyen futbolcuları mili takıma alan Guus Hiddink ve Oğuz Çetin’dir” diyenlere... “Bursaspor’un şampiyonluğunda büyük payı olan Volkan Şen nerede?” diye soranlardan “Valencia gibi bir takımda ilk onbirde oynayan Mehmet Topal niye milli takımda yok?” diyerek son derece yerinde bir tespitte bulunanlara... “Kendi takımlarında bile son dönemde doğru düzgün oynamayan Özer, Sabri, Servet, Semih’in milli takımda işi ne?” diye merak edenlerden tutun “Necip ya da Selçuk İnan gibi oyuncular dururken neden hâlâ 33'lük Aurelio'dan medet umuluyor?” diyerek kadroyu aslında Guus Hiddink’in değil Oğuz Çetin’in yaptığını savunanlara... Hani derler ya, “elçiye zeval olmaz” misali; bize düşen görev bu serzenişleri aktarmak. Gerisi milli takım yetkililerinin bileceği bir iş...

Bu arada maçtan sonra Türk taraftarlara “Mesut Özil’i niye yuhaladınız?” diye de sorduk. Kimileri “Yok ağabey, ben yaptım” derken kimileri de “Mesut’u diğer takımlara karşı oynarken destekliyoruz ama Türkiye’ye karşı oynarken bunu hazmedemiyoruz” diyerek, protestonun yanlış olduğunu ancak “sürü psikolojisinin” etkisiyle ıslık ve yuhalamalara katıldıklarını açık yüreklilikle itiraf ettiler.

Evlere şenlik anonslar

Alman Futbol Federasyonu yetkilileri, Türk taraftarların rahat ve güvenli bir şekilde maç izleyebilmesi için her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamış. Gerçekten tebrik etmek gerekiyor. Ancak bir nokta vardı ki beni hem çok güldürdü, hem de çok düşündürdü: Gençler Türkçe fakiri! Tamam, bu yeni bir keşif değil belki, ama hiç değilse böyle dev organizasyonlarda boy gösterenlerin daha özenle seçilmesi ve Türkçe konusunda daha fazla gayret göstermesi gerektiği de tartışma götürmez.

Metrodan inip stada doğru yürümeye başladığımızda duyduğum ilk anonsa bir anlam vermeye çalıştım: “Dikkat! Bu bir emniyit çağrısıdır! Uyurudur! Lütfen bunlara uynuz!” Yok yok, maç yorgunluğuyla kelimeleri yanlış yazdığımı falan düşünmeyin. Birkaç kez dinledikten sonra, kızcağızın söylediklerini güçlü bela deşifre edebildim, sonuç az önce aktardığım gibi. Özellikle “uyurudur” kelimesine bayıldım; gerçekten çok yaratıcı olmuş! “Uyarı” ve “duyuru” kelimeleri birleştirilip son derece orijinal (!) bir kelime türetilmiş.

Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Guus Hiddink
Bir de stadyumdaki Türkçe anonsları yapan iyi niyetli bir genç arkadaş vardı. Ama bazen başarılı olmak için iyi niyet yetmiyor ne yazık ki! Tribünlerde meşale yakan Türk taraftarlara hitaben yapılan anonsta son derece bozuk bir Türkçe ile “Sayın sipor siver, lütfen ateşi (meşale demek istiyor) bırakınız! Bu siportiv deyil. Baaah fiderasyonunuz ciza yir soora” şeklinde yapılan uyuruyu -eee pardon, uyarıyı anlayabilmek için bir de simultane tercüman gerekiyordu. Sanırım arkadaş ya “Türk Malı” dizisindeki “Erman” karakterinin koyu bir hayranıydı ve onun konuşma tarzını taklit etmeye çalışıyordu ya da Alman Federasyonu yetkilileri, sokakta rastladıkları ilk Türk gencini apar topar anons kabinine soktular ve ortaya bu manzara çıktı.

Amacımız, bozuk Türkçe konuştuğu için kimseyi yerin dibine sokmak değil. Sadece Almanya’da yaşayan üçüncü ve dördüncü kuşak gençlerin en önemli sorunlarından biri –hatta belki de en önemlisi olan- dil sorununa dikkat çekmek. Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ve Federal Başbakan Angela Merkel’le birlikte maçı izleyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da umarız bu konu dikkatini çekmiştir ve iki ülke yöneticileri, bu eğitim sorununa acil çözüm bulmak için süratle harekete geçilmesi gerektiğini anlamıştır.

"Hepimiz kardeşiz, el ele gruptan çıkarız"

“Evinde” oynadığı maçı kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Türk taraftarlar teselli bulmak için soluğu Kreuzberg ve Neukölln’deki çorbacı ve kebapçılarda aldı. Nereden mi biliyorum? Bir grup gazeteci arkadaşla biz de aynı şeyi yaptık da ondan; daha doğrusu yapmaya çalıştık. Almanya’ya gelmiş olanlar bilir: Bu ülkede normalde saat 20’den itibaren hayat neredeyse durma noktasına gelir. Dükkânlar kapanır, sokaklar boşalır, herkes evine çekilir ve akşamın geri kalan bölümü genelde TV karşısında geçirilir. Ama Berlin’in nev-i şahsına münhasır bir yapısı var; Almanya’nın diğer kentlerine pek uymayan, neredeyse “alaturka” diyebileceğimiz bir özelliği... Nöbetçi kuruyemişçiden tutun da gece yarısı çalışan berberine kadar, her türlü hizmet veriliyor. Gecenin bir vakti canınız olmadık Türk yemeklerini ya da tatlılarını çektiğinizde Türklerin yoğun olarak yaşadığı semtlerden birine uğramanız yeterli.

Biz de öyle yaptık ve “Küçük İstanbul”a yani Kreuzberg’e gittik. Kendimi İstiklâl Caddesi’ndeymiş gibi hissettim. Saatler gece 01’i göstermesine rağmen her yer cıvıl cıvıldı. Ve daha da önemlisi iki lokma bir şeyler atıştırabileceğiniz tüm mekânlar tıklım tıklım doluydu. Çivi çiviyi söker misali, mağlubiyetin verdiği acıyı, bol acılı Adana ile bastırmaya çalışıyordu Berlinli Türkler.

Bir müddet sonra yer bulmaktan ümidimizi kesip, bir diğer hareketli semt Neukölln’e uzandık. Zor da olsa oturacak bir yerler bulup çorbamızı içmeye başlamıştık ki yan masaya iki Alman genci oturdu. Belli ki onlar da maçtan geliyorlardı ama Türk toplumuna “full entegre” oldukları için galibiyeti Türk lokantasında kutlamakta bir sakınca görmemişlerdi. Gençlerden birinin söyledikleri, beni gerçekten hem çok sevindirdi, hem de çok şaşırttı: “Hepimiz kardeşiz, bu akşam yenildik diye üzülmeyin. Şundan emin olun, bu gruptan el ele çıkıp, 2012 Avrupa Şampiyonası finallerine birlikte gideceğiz.” Hareketli, heyecanlı, yorucu ama her şeye rağmen yine de son derece keyifli Berlin macerasına bundan daha güzel bir final sözü yazılamaz sanırım: “Hepimiz kardeşiz, gruptan el ele çıkarız.” Yazımızı, Alman gencinin bize veda ettiği gibi noktalayalım: Hadi çüs (hoşça kalın)!

__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla
Alt 10 October 2010, 16:07   Mesaj No:2

maçkalı61

Papatyam Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:maçkalı61 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1508
Üyelik T.: 09 October 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 58
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Ynt: Taraftardan Hiddink ve Çetin’e veryansın

her sey biyana bir mac yerine komedi filmi izlemis gibiyim resmi maclara 4 kaleci cagıran, sag kanatta oynayan adamları sol kanatta oynatan ön libero sakatlanıp yerine selcuk girecekken forvet sokan, kendi takımlarında 11 giremeyen oyuncuları A millide oynatan BU TEKNİK heyetten baska bir teknik kadro görmedim ))) dünyada baska bir örneği yok
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
Şike Panellerine’ karşı Fenerbahçe’nin takibi sürüyor. umut Trabzonspor 0 15 April 2013 19:58
Hiddink maçın ardından neler dedi? umut Türk Milli Takımı 1 09 October 2010 15:35

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.