|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
20 March 2007, 19:08 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
145
Üyelik T.:
16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Yazgı
Yazgı Bir şeye inanma ihtiyacımızla başlıyor her şey. Bir aşka, bir güce, doğaüstü bir varlığa, bir dine ve bazen ve de nadir olarak kendimize. Hepsinin ötesinde aşka inananlar en cesur olanlardır bence. Hayata gözü kara şekilde meydan okuyup, korkmadan ona kafa tutanlar. Kendiyle baş edemeyen insanoğlunun bir sebepten -kimya veya kader, ne derseniz- başka bir insana olan tutkusu kuşkusuz üzerine düşünülecek bir konudur. Anlam veremediğimiz şeylere olan bağlılığımız da bunun çekiciliğinden ileri gelir kanımca. Hayat dediğimiz süreç bir çizgi ve bir nokta olarak ilerlerken ve bazen de içinden çıkılamaz çemberlere itelerken bizi, nasıl da tartaklanıyoruz. Bazen kendimiz istiyoruz o çemberde savrulmayı, bazen sözlerimiz, yeminlerimiz. Ama en çok kendimize söylediğimiz yalanlar. İnkar, bir kabullenme biçimidir aslında ve tüm gerçekler gibi sıradandır. Gerçeğin varlığına inananlar ise hayatı gördüklerini sananlardır. Aslında hayat dediğimiz şey bir kandırmacadır deriz bazen kendimize. Anlatacak söz, paylaşacak dert bulamadığımızda ise tarifi olmayan görülecek bir hesaptır. Bazen beyaz bir mendile yazılmış kaderdir. Bazen de her şeye bazen demektir hayat. Böyle bir kandırmaca döngüsünün içinde kendine inananlar mutluluğu yakalarlar. Mutluluk için bir tanım bulmaya çalışanlar ise sadece düşünerek kafa yoranlardır. Çünkü hayat sadece düşünmekten öte yaşamaktır. Havayı solumaktan ziyade havanın ciğerlere dolduğunu hissetmek, pişen yemeği koklamaktan ziyade kokunun kendisine haz vermesine izin vermek, bakmaktan ziyade görmektir. Sevmek, kendini sınırlara saklamaktan ziyade havayla kokuyla ve görüntüyle bir olmaktır. Uçurumlar pahasına yol almaktır. Aklımıza takılan onca şeyin ardından bir gün uyanıp “ Bunu kabul etmek bu kadar zor mu? Seviyorsun onu. ” diyebilmektir kendimize. Ama anlıyorum.. Bazen kendi gerçeğimizi görmek için, olmadık kuşkulara, düşüncelere ve zorluklara atmalı insan kendisini. Ne de olsa kimseden izin almamız gerekmeden en hoyratça kullanabileceğimiz tek sahipliğimiz yine biziz. Varsın hırpalayan yine biz olalım… Yanılgımız, aynada gördüğümüz yüz; mutluluğumuz, olduğunu sandığımız gülümsememiz; aşkımız, elini tuttuğumuz olsun. Bir an bunların olmadığını düşünmek bile içinizi acıtmadıysa korkmayın hayat duramaz karşınızda. Ama yanınızda da duramaz kimse.. Yalnızlığın yazgımızda olmadığı böyle bir dünyada kararı siz verin.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
21 March 2007, 18:36 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
882
Üyelik T.:
23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
:)
ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ŞAHİKA
... Sevmek, kendini sınırlara saklamaktan ziyade havayla kokuyla ve görüntüyle bir olmaktır. Uçurumlar pahasına yol almaktır. ... GERÇEKTEN ÇOK DOĞRU NE MUTLU BUNLARI YAPABİLENLERE. NE MUTLU BUNLARIN FARKINDA OLANLARA.
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR HER CANLI BİR DOST ARAR TAŞIN KALBİ YOK AMA ONU DA YOSUNLAR SARAR |
22 March 2007, 10:20 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
Yazgı
eline sağlık güzel bir yazı. hayatımı ve kendimi tekrar yardılama zamanı gelmiş olduğunu anladım bu satırları okurken. teşekkürler paylaştığın için.
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Yazgı | nihale | Deneme & Düz Yazılar | 1 | 20 February 2007 14:14 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |