Bir diyetisyenin diyet günlüğü – 1

[PESTEMAL]

Bir diyetisyenin diyet günlüğü – 1

Bir diyetisyenin diyet günlüğü – 1
Diyetisyenler kilo almaz mı sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz…

2007 yılı benim için son derece yoğun geçti… Bir yandan Ankara gibi sakin ve huzurlu bir şehirden, İstanbul gibi 7/24 yaşayan bir şehre taşınmış olma telaşı, bir yandan günümün büyük bir kısmını kaplayan işim ve bir yandan da hala Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde sürdürdüğüm yüksek lisans eğitimim tatlı bir yorgunluk yaşamama neden oldu. Tabi sadece bu kadar da değil… 2007 yılının sonunda başlayan iş değiştirme ve iş değiştirmeme bağlı olarak ev değiştirme telaşım, yılın son zamanlarına rastlayan yüksek lisans seminerlerimi ve çeşitli dergilerde yayınlanan makalelerimi zamanında yetiştirme çabam, bir anda beslenme düzenimi bozdu. Geçirdiğim kimi stresli dönemler, herkes gibi beni de zaten çok sevmekte olduğum tatlılara yöneltti. Bu dönemde yaşadığım hareketsizlik ve yoğunluğa bağlı yaşam kaosum, kısa bir süre içinde 4 kilo almama neden oldu.

2008’in başlangıcı ile birlikte bende birçoğunuz ile aynı kararı verdim ve Aralık ayının son haftalarında almış olduğum kilolardan kurtulma çabasına girdim… Vücut ağırlığım, sağlıklı aralıkta ve hiçbir beden ölçüm beni sağlık risklerinin kucağına itmiyor. Fakat genç yaşlarda ideal kiloyu korumanın önemini biliyorum ve şu anda almış olduğum 4 kilodan kurtulma kararı alarak, gelecek yaşantıma yatırım yapıyorum.

İşe kendime özel bir beslenme programı hazırlamakla başladım. Yaş, cinsiyet, sağlık durumu, fiziksel aktivite alışkanlıklarının yanı sıra, uygulayacağım beslenme programının yaşantımla ve gün boyunca ulaşabileceğim besinler ile örtüşmesi çok önemli. Güne erken başlayan ve günü oldukça geç noktalayan biri olarak akşamın geç saatlerinde kendime ayırdığım vakitleri de düşündüm beslenme programımı planlarken… Normal yaşantımda kan şekeri düzeylerim ile ilgili bir sorunum olmadığından ötürü gün içerisinde 3–5 öğün arasında beslenmeye dikkat eden biriyim. Kendime hazırladığım beslenme programında da bunu sağlamaya özen gösterdim.

Diyete birçok kişi gibi pazartesi başlamıyorum. Çünkü aralarında bir ilişki bulamıyorum. Diyet yapmaya başlarken en önemli noktanın hazır olmak olduğunu biliyorum, ben hazırım ve bir Pazar sabahı (06.01.2008) diyet yapmaya başlıyorum.

Diyet yapmaya başlamadan önce hastalarım genelde canları ne isterse yer. Diyete başlamadan bir önceki günü bu nedenle bekârlığa veda partisine benzetirim. Kendi başıma geleceğine pek inanmazdım bu durumun ama insan psikolojisi işte. Diyete başlamadan bir gün önce, küçük bir browniyi “diyet yapacağım” psikolojisi ile yediğimi kabul etmeliyim. Benim için bu davranışın mantıksız olduğunu kabul ediyorum. Çünkü beslenme programımda, sağlıklı yaşamama engel olmayacak miktarlarda sağlıklı tatlılar yer almaya devam edecek. Tıpkı normal yaşantımda olduğu gibi…

Sesinizi duyar gibiyim, “diyet yapmak sizin için çok kolay” diyorsunuz sanki. Kabul ediyorum, bir diyetisyenin diyet yapması, diğer kişilere göre biraz daha kolay… Porsiyon ölçülerini, besinlerin içeriğini, birbirine eşit olan besinleri bilmem, gün içerisinde dışarıda yemek zorunda olduğum öğünlerde yiyeceklerin ortalama kaç gram veya kaç su bardağı, yemek kaşığı, tatlı kaşığı vs. olduğunu biliyor olmam bana avantaj sağlayacak. Ben Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü sıralarında öğrenciyken, yaşamıma adapte ederek sağlam temellerle öğrenmiştim bu bilgileri… Ve biliyorum sizde yaşamınıza adapte etmeyi denediğinizde öğrenmeniz ve uygulamanız son derece kolay olacak. Bu nedenle, size göre diyete 1–0 önde başlamış olduğumu düşünmüyorum.

Sağlıklı kilo vermek-verdirmek, bu güne kadar mesleğim için önem taşıyordu. Şu andan itibaren hem mesleğim, hem de sağlığım için önem taşıyor. Kimliğim ve etmiş olduğum meslek yemini itibariyle insan sağlığına zarar vermemek yaşantımda en kilit noktalardan biri. Sağlıklı kilo vermekse artık kimliğimden bağımsız, kişisel olarak da sizlerle paylaşmaya başlamış olduğum bir çizgi…

Bir ay içerisinde sağlıklı olarak 4–6 kg kaybedilebilir. Yavaş kilo vermek, kurtulduğunuz kiloların size geri dönme riskini oldukça azaltır. Bu nedenle sizinde takip edebileceğiniz kilo verme sürecimin bir ay veya biraz daha fazla süreceğini söyleyebilirim. Kilo verenlerin en sık yaptığı hata, kilo koruma sürecini atlamaktır. Hedeflediğim kiloya ulaştığımda, sizlerle ideal kilo koruma sürecinin de ayrıntılarını paylaşacağım.

Nasıl bir diyet uyguluyor? Diyeti süresinde nelerle karşılaştı? Kaç kilo verdi? Soruları aklınıza takıldıysa cevaplarını haftaya öğrenebilirsiniz…

Herkesin yeni yılını en içten dileklerim ile kutluyorum… Televizyon karşısında vakit geçirmeyi sevmesem de, geçen gece reklâmlarda içime sevinç dolduran bir mesajı sizlerle paylaşmak istiyorum… “Dilerim bu Ocak’ta sizin yılınız başlasın”.

“Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece size özeldir.”©

Diyetisyen Gizem ŞEBER
Alman Hastanesi
Sıraselviler Caddesi No:119 Taksim/İstanbul
Telefon: 0 212 293 21 50 (60 hat)