AZİZ’DEN GÜNEŞ’E MEKTUP

[umut]

AZİZ’DEN GÜNEŞ’E MEKTUP

AZİZ’DEN GÜNEŞ’E MEKTUP

Yayınlanma Tarihi : 31 Ocak 2013 / 10:22

Aslında şikenin asıl suçlusu sensin Şenol Güneş.

Kore’den geri dönmesen, Trabzonspor ayağa kalkmayacaktı.

Ne güzel Bross’la tepe taklak gitmişti.

Ne işin vardı tekrar Türkiye’de.

Elimizden önce Türkiye kupasını aldın.

Sonra da lig şampiyonluğunu.

Camiamıza tarihinin en büyük acısını yaşattın.

Geri dönmeseydin, bunlar olmayacaktı.

Trabzonspor ne güzel sürünüyordu.

Sürünmeye de devam edecekti.

Fenerbahçe’de güzel güzel şampiyon olacaktı.

Yarım kalan hesabı mı kapatmaya geldin?

Medeni insana kin gütmek yakışmaz.

Oysa bana söyleseydin bir yolunu bulurduk.

96′da da kaldırmıştın Trabzonspor’u ayağa.

2005′te de yapmıştın aynısını.

Şifreyi çözemediler.

Suçu sende zannedip, arkana teneke bağlayarak gönderdiler seni.

Hem de çok uzaklara.

Artık geri dönmez diyorduk.

Ancak döndün.

Üstelik Trabzonspor’un yerlerde süründüğü bir dönemde, ayağının tozuyla elimizden önce kupayı, sonra şampiyonluğu aldın.

Yapmayactın bunu Şenol.

Ayrıca içimize sabırsızlık tohumları ektin.

Tahammül gücümüz kalmadı.

Gözümüz döndü.

Kontrolümüzü kaybettik.

Bilmiyorum bunlar suçumuzu hafifletici sebepler sayılır mı?

Oysa Kore’den geri dönmeseydin bütün bunlar olmayacaktı.

Sensiz ne güzel yürüyordu işler.

Bursa illetini de sen sardın başımıza.

Halbuki ne gerek vardı bunlara.

Büyük pastayı üçümüz aramızda paylaşıyorduk.

Biraz bir şeyler size atıyorduk.

Geri kalanı da 14 takım arasında bölüştürüyorduk.

Çomak sokmaya gerek varmıydı?

Söyleseydiniz payınızı biraz daha arttırırdık.

Cavcav’lar gelirinize göz koyduğunda nasıl sahip çıkmışsam, yine sahip çıkardım.

Ah Şenol ah.

Nereden çıktın sen.

Kupayı aldın.

Şampiyonluğu Bursa’ya verdin.

Karizmamızı çizdirdin.

Sabrımızı tükettin.

Bunlar yetmiyormuş gibi birde şampiyonluğu elimizden almaya kalktın.

Senin takımının değeri 60 milyon euo.

Benim takımımın değeri 180 milyon euo.

Üstelik bütün bunları işe yaramaz diye sana verdiğin Burak’la yaptın.

Karizmamızı çizdirdin.

Evet, biz sana çok çektirdik.

Ama senin yaptığın da biraz fazla oldu.

Sınırı aştın.

Sana gününü gösterdim.

Şampiyon olamadın.

Yoluna taş koydum.

Halbuki daha önce bunu kendi kendinize yapıyordunuz.

Serdar’lar, Aksu’lar, Hacısalihoğulları, Hacıosmanoğulları niye sustu anlamadım.

En sevdiğim adam Süleyman Atal’dı.

O da gitti federasyonda şampiyonluğumuza şerh koydu.

Sanki bir şey bildiği varmış gibi.

Bu sene ne olduysa kenetlendiniz.

Şunu anladım.

Ayıdan post Trabzonlu’dan dost olmaz.

Olsun, ne yapıp edip şampiyonluğu yine elinden aldım ya.

Benim adım Aziz.

Beni Yıldırım’asın.

Son dakka mon dakka az daha işi götürüyordun.

Bizim canımız çıktı.

Dünya para harcadık.

Ligin üzerinde takım kurduk.

Yine de olmadı.

İşler istediğim gibi gitmedi.

İlkyarı ben 32 puan topladım.

Sen 42.

Baktım ki olmuyor.

Şampiyonluk gidecek.

İşi şansa bırakmadım.

Bıraksam benim koltuk gidecek.

Teşvikse teşvik.

Şikeyse şike.

Yapmadığım bir şey kalmadı.

Hakem odasını bastım.

Başbakan’ı bile alet ettim.

Ne heyecanlıydı ama.

Sana demiştim Güneş.

1 gol farkıyla da olsa şampiyonluğu elinden alırım.

Şampiyonluğun tadı başkadır.

Dünyanın en güzel zevki.

Ne seks, ne para, ne mal, ne mülk, ne yemek.

Hiç bir şey yerini tutamaz.

Üstüne üstlük büyük paralar kazanıyorsun.

Niye bu kadar inat ettin Şenol.

Sistem tıkır tıkır işliyordu.

Hadi Bursa’yı şampiyon yapmasan bende bu kadar inat etmezdim.

Mecbur kaldım.

Oldu mu şimdi.

Ben Metris’deyim.

Senin ruhun da paramparça.

Şampiyon olamadın.

Bundan sonra nasıl motive olacaksın maçlara.

Geleceğe nasıl umutla bakacaksın.

İçinde ne inanç kaldı.

Ne de rövanş duygusu.

Bende bittim.

Seni de bitirdim.

Yapmayacaktın bunu.

Bana da yazık ettin kendine de.

Bombayı camianızın içine koydum.

Göreceksin en kısa zamanda seni de harcayacaklar.

İstediğin sonuçları alamayınca üzerine gelecekler.

2011-12 sezonu sana haram.

Benim gibi inat etme.

İstifa et kurtul!

Yoksa son pişmanlık fayda etmez.

Ha unutmadan.

Haberin olsun.

Meydan Galatasaray’a kaldı.

Bilmiyorum bundan sonra tekrar karşılaşırmıyız.

Ama hiç sanmıyorum.

Selamlar.

Ben Aziz Yıldırım.

Metris cezaevi.

18 Ağustos 2011



Not: Bu yazıyı 18 Ağustos 2011 tarihinde Günebakış’ta yazdım.

Yazı Kupa Başbakanda kitabımda da var.

O tarihte ortalıkta Galatasaray diye bir takım yok.

Yerlerde sürünüyor.

Şenol Güneş çok başarılı.

Aradan tam 17 ay geçti.

Trabzonspor başarısız.

Güneş ayrıldı.

Makalenin değerlendirmesini sağdulu Trabzonsporlular’a bırakıyorum.