|
Öyküler & Hikayeler Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Öykülere, Hikayelere Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
30 March 2006, 16:17 | Mesaj No:1 |
Guest
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
|
Bir Saatinizi alabilrmiyim Acabaa
Bir Saatinizi alabilrmiyim Acabaa Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun" diye sordu... Zaten yorgun gelen adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk "Babacım lütfen, bilmek istiyorum" diye üsteledi. Adam "İllâ da bilmek istiyorsan 20 milyon" diye cevap verdi.. Bunun üzerine çocuk "Peki bana 10 milyon borç verir misin" diye sordu. Adam iyice sinirlenip, "Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat" dedi. Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.Adam sinirli sinirli;"Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder." diye düşündü. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı"...Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı... Yatağında olan çocuğa,"Uyuyor musun" diye sordu. Çocuk "Hayır" diye cevap verdi... "Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi... Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler babacığım"... Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?... Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok" diye kızdı... Çocuk "Param vardı ama yeterince yoktu " dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; "İşte 20 milyon... Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?..." |
31 March 2006, 11:41 | Mesaj No:2 |
Guest
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
|
Bir Saatinizi alabilrmiyim Acabaa
Sana Doyamadım
Normalde uyumam gerek bu saatte Mümkün mü kara gözlüm bitmeyen hasretinle Özlemin doldu içime uyku girmez gözüme Artık dargın yaşıyorum Sesini duyamadığım günlere Neleri vermezdim Bir an yanında olmak için Ellerini tutup gözlerine bakmak için Kaç kez denedim olamadım ben sensiz Yine şu an ağlıyorum bilmem ki niçin Sensiz bir hayatın kahrı çekilir mi Böyle bir aşka kıyılıp başkası sevilir mi ? Hayalin gözümün önünden gider mi? Ölmek tek çarem olsa da seni seveceğim Her gireni attım da şu kalbimden İnan ki bir sana kıyamadım Her sevgiden usandım bilmem neden İnan ki bir SANA DOYAMADIM... |
31 March 2006, 11:54 | Mesaj No:3 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Bir Saatinizi alabilrmiyim Acabaa
[size=18px]İLK AŞKIM BABAMA[/size] Bugün 22 yaşında bir genç kız olarak sana olan içten gelen duygularımı kalemle kağıdımla ve resimlerimle paylaşmak istedim. Senin benim için ne kadar özel olduğunu anlatmam o kadar zor ki babacığım, kelimeler yetersiz kalır. Çünkü sana olan sevgim nerede olursam olayım, hiç değişmeyecek içime kazındı.. Tıpkı senin gibi. O deniz yosunu gözlerine baktığımda bana olan sevgin daha kendimi tanımaya başladığım gibi… Ama bu gözlerde beni kaybetme korkusunun da izlerini artarak görmeye başlıyorum. Biliyorsun yakında evi terk edip Amerika’ya gideceğim.. Ayaklarım üzerinde durmaya başlamanın zamanı az kaldı.. Aslında senin verdiklerinle bunu bugün de çok güzel yapıyorum.. Korkularını biliyorum ama korkma! Kızın büyüdü.. Yuvadan uçma zamanına az kaldı.. O kendi yaşamını yaşamak zorunda bunu yaşarken senin ona verdiğin değerleri ve sevgiyi hiç ama hiç unutmayacak.. Şu an gözüm panoda ki resmimize takıldı. Of baba yanımda sigara içmedin ama o ne gömleğinin cebinde sigara var.. Sigaranın zararlarını anlatır ve bırakacağına söz vermiştin, bıraktın da ama ben 19 yaşında o sigara ile tanıştım. Özür dilerim baba.. Senden bunu sakladığım için.. Tamam duydun.. Kızma sen üzülme yeter ki şimdi paketi attım ve sigarayı küçük prensesin bıraktı.. Sevin baba.. Söz baba kesin artık içmeyeceğim. İlk içkiyi de senle tatmıştık ne keyif almıştım değil mi baba.. Kırmızı şarap.. Hala onu içiyorum, dün gece arkadaşlarla da onu içtik sen geldin aklıma.. Gülümsedim.. Hep bana gülümsemenin kahkaha atmamın çok yakıştığını söylersin.. Herkese yakışıyor aslında.. Ama arkadaşlarım bile bana daha yakıştığını söylüyorlar.. Ne ukala kızım değil mi? Ama beni sen yetiştirdin. Anneme olan sevgin, ona verdiğin değer, onunla el ele hala tutuşman o üzüldüğü zaman gözlerindeki hüzün beni hep kıskandırdı baba.. Resimlere bakıyorum da resimlerde bile aynı duygular yansımış.. Biliyor musun? Sınıf arkadaşım olan senle tanıştırdığım adını hep söylediğim o çocuğa galiba ben de aşık olmaya başladım. Ama senin hikayenle farklı… Onunla hep kavga ediyoruz hem de ayrılamıyoruz iki barut gibiyiz, hem flört ediyor, hem etmiyoruz. Bu ne baba? Aşk mı? Sevgi mi? Söylesene bana… Bu diğer küçük flörtlerime benzemiyor.. Şu an baba aşık olmak istemiyorum bana yardım eder misin yine?… Planlarım da şu an aşka yer yok.. Geç kalmadım değil mi? Bu diğer ufak flörtlerime benzemiyor babacığım.. Babacığım sen almadan, bana sevgini verdin. Var oldukça artan bir sevgi.. HELE gözümde biriken yaşları hep sen sildin. Zaten senin silmeni isterdim. Yemeği bile sen gelince yerdim. Anneciğim bana yemek yediremezdi. Hala sensiz sofraya oturamıyorum. İşten eve gelince döndüğünde kucağına atlayışım sarılışın, otoriter annemi şikayet edişim ve senin benle konuşmam, bakıcı kadını şikayet etmelerim hepsi bitmeyen bir öykünün başlangıcı gibi.. Hele o seninle gezmelerimiz tiyatroya gidişlerimiz, şantiyeye götürdüğünde beni arayışların, seni yuvaya ağlayarak getirişlerim, sabahları senin yatağına gelip kahkaha atarak seni uyandırmam.. Daha neler neler...... Ne güzel anılar bunlar. İlerde benim çocuğum da benim tattığım baba sevgisini tadabilecek mi babacığım?.. Senin sevgin antibiyotik gibi beni hep dinç tutuyor. Babalar günü mü? Hayır yanım da olsan da olmasan da benim için hep babalar günü.. Yine de diyorum ki! “Babalar günün kutlu olsun…” “Seni çok ama çok seviyorum…” PINAR ŞEN / (16/06/2005)
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |