|
Cuma Sohbeti Hayırlı Cumalar, Bütün Cuma Mesajlarınıza Bu Bölümde Yer Verebilirsiniz... |
|
Seçenekler |
03 January 2014, 11:46 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
Hased ve Hasedin Zararları
Hased ve Hasedin Zararları Hased ve Hasedin Zararları Email: [email protected] Hakkında: Tüm yazılarını göster (247) | Kategori: Hutbeler | Okunma: 2.292 viewsBaşkasının sahip olduğu maddî veya manevî imkânların kendisine intikâl etmesini veya kıskanılan kişinin bu imkânlardan mahrûm kalmasını sağlama istek ve niyetinde olmaya, hased adı verilir[1]. Hased’in günümüzdeki karşılığı, kıskançlık olarak kullanılmaktadır. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre hased, duygu ve temennîden ibarettir. Kıskançlıktan kaynaklı fiiller, hased olarak isimlendirilmiştir. Zira Kur’ân-ı Kerîm’de Yahûdiler’in Müslümanların elde ettikleri başarıları kıskanmaları, hased olarak tanımlanmıştır[2]. Yine hased eden kişinin şerrinden Allah’a sığınılmasını emreden âyet-i kerimede de[3], hasedin kişinin tabiatından gelen bir duygu olduğu vurgulanmıştır. Sevgili Peygamberimiz (sav)’in: “Bir kulun kalbinde imanla hased bir arada bulunmaz”[4] hadisi de, hasedin kalp ve duygular ile ilgili bir hastalık olduğunu vurgulamaktadır. Muhterem Kardeşlerim! “Ateşin odunu yakıp bitirmesi gibi, bütün iyilikleri de hased mahveder.”[5] hadisinde zikredildiği üzere, birçok toplumsal ve kişisel problemin temelinde kıskançlık yatmaktadır. Bir tür ruh hastalığı olarak kabul edilen kıskançlığın, genellikle aralarında meslekî, iktisâdî, ilmî, siyâsî ve toplumsal ilişkiler bulunan insanların arasında ortaya çıktığı görülmektedir. İçerisinde hırs, bencillik, çekememezlik, mahrûm bırakma isteği, kötülük sevgisi gibi kötü özellikleri barındıran hased duygusu, temelde önce hased eden kişinin kendisine zarar vermektedir. Hased eden kişinin, sürekli mutsuzluk yaşadığı bir gerçektir. Elinde olmayanların tasasını yaşama diye de tanımlanabilecek bu mutsuzluk, hasedin insana verdiği en önemli zararlardandır. Hased eden kişinin, çektiği en önemli zararlardan biri de, üzüntü içinde yaşamak zorunda olmasıdır. Elde edememek ve başkasının elindekini alamamak duygularının körüklediği üzüntü, kişinin Allah’ın verdiği diğer nimetlerden de zevk alamamasına neden olacaktır. Ruhu kirleten bir hastalık olması açısından hased, kötülüklerin en fenâsı olarak nitelendirilmiştir. Bu anlamda hased eden kişi, aynı zamanda kötülüğü, hayat tarzı haline dönüştürmüş olacaktır. Bu da o kişinin iyiliklerden uzak kalması anlamına gelmektedir. Kişinin hased ile rûhî ve bedenî bir zarara uğradığı da açıktır. Zira hased, zihnî ve amelî bereketsizliğe yol açmakta ve kişide psikolojik bozukluklara neden olmaktadır. Muhterem Mü’minler! Bu denli zararlı olan hased hastalığı, ilim ve amelle tedavi edilebilir. İlim, kişinin hasede düşmesine neden olan sebeplerin asıl hallerini öğretecek, amel ile de kul, hasede yol açan sebeplerin tersine bir yol izleyecek; böylelikle hased hastalığından temizlenmiş olacaktır. Şayet insan, içindeki hased duygusuna rağmen; düşünce ve davranışlarını hasedin etkisinde kalmadan, dinin ve aklın gerekliliklerine göre düzenler; hased duygusunu taşıdığı için kendisini eleştirebilirse, ruhunu hased hastalığından temizlemiş olur. Ancak dünya zevklerine düşkünlük yapmaya devam ederse, hased duygusundan tamamen kurtulması mümkün değildir[6]. Kişinin isteklerinden ve hırslarından kurtulması için her şeye ve herkese rahmet gözüyle bakması gerekmektedir. Ayrıca hasede neden olan en önemli etkenin, aşağılık kompleksi olduğu da unutulmamalıdır. Kişinin kendine olan güveninin tekrar kuvvetlendirilmesi de, hased duygusunu o insanın ruhundan temizleyecektir. Azîz Kardeşlerim! Hased edene karşı sabırlı olunmalı, ona eziyet edilmemeli[7], hasedi bir hastalık olarak değerlendirmeli, hasede neden olan günahlara tevbe edilmelidir.[8] Hutbemi Felak suresinin mealiyle bitiriyorum. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”[9] Muhammed Yusuf YAŞAR Bor Vaizi -------------------------------------------------------------------------------- [1] TDV, İslam Ansiklopedisi, c. 16, s. 378. [2] en-Nisâ, 4/54. [3] el-Felak, 113/5. [4] Nesâî, Cihâd, 8. [5] İbn Mace, Sünen, Zühd, 22. [6] Gazalî, İhyâ, c. 3, s. 232–249. [7] el-Hacc, 22/60. [8] Âl-i İmrân, 3/165. [9] el-Felak, 113/1-5. Popularity: 53% [?]
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Şekerin zararları | umut | Sağlık tavsiyeleri | 0 | 17 November 2014 22:38 |
Havuz Suyunun Zararları Nelerdir? | PESTEMAL | Sağlık tavsiyeleri | 0 | 04 August 2014 15:37 |
Şekerin Zararları Neler ? | umut | Sağlık tavsiyeleri | 0 | 11 October 2013 00:13 |
İçki ve Siğaranın Zararları | umut | Cuma Sohbeti | 0 | 15 July 2011 10:39 |
Sigara ve Alkolün zararları | PESTEMAL | Sağlık tavsiyeleri | 1 | 08 February 2009 19:29 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |