|
Bayanlara Özel (Erkeklerin Girmesi Yasaktır :-)) Bu Alan Bayanlarımıza Özel Bir Alandır ve Erkeklerin Girmesi Kesinlikle Yasaktır :-) |
|
Seçenekler |
29 November 2006, 11:37 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
145
Üyelik T.:
16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Kadının Has'ı
Kadının Has'ı [size=18px]Kadının hası böyle olur Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum… Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda… Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki? Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu? Çevremde gördügüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim. Bunlara, dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki kadınların hoşuma giden özelliklerini ekledim. Gözlerimi kapadım, Osmanlı zamanından kalma, hani şu afet-i devran denen kadınları düşündüm. O nasıl bir cazibedir ki, peçelerin ardından bile erkekleri aşık eder. Bir Fransız kadınının zarafetini düşündüm sonra, bir İspanyol kadınının ateşini ve bir Türk köylü kızının tazeliğini. Kadının güle benzemesi gerektigine karar verdim sonunda. Kadının hası güle benzer. Rengiyle, kokusuyla, dikeniyle. Açın televizyonu, bir tane gül görüyor musunuz? Kadının hası… Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaslı ve sıcak olur. Ağırbaşlılıktan kastım, sıkıcılık değil elbet. Şımarıklığın da hakkını verir. Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de. Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemeyecek. Bu tebessümler sevgidir. Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreginde. Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun. Erkeğini dizine yatırıp saçlarını okşamayı bilir gerçek bir kadın. Kadının hası nerede, nasıl davranacagini bilir. İnsanların içinde kapris yapmaz, hır çıkarmaz; ama gerçek bir Osmanlı kadını gibi, adabıyla, raconuyla istediğini alır. Dırdır etmez. Çok konusup, baskı yapıp erkeği bezdirmez. Yüz göz olmaz kadının hası. Bazen öyle bir bakar ki, hele bir de bazen öyle bir susar ki, bin tümceye bedeldir bu bakmalarla susmalar. Bu kadın üzülmeyi de bilir, ağlamayı da, kızmayı da. Ama üzmemek lazım, ayrıca kızdırmaya da gelmez. Gerçek bir kadın ezik durmaz. Kambur yürümez, dimdik durur. Kendine saygısı, güveni vardir. Erkeğine can yoldaşı olur, destek olur, onu dinlemeyi bilir. Bazen utangaç olur, bazen ürkek. Soğuktan ya da yalnızlıktan korkabilir kadın. Aptal olmaz gerçek bir kadın. Bön bön bakmaz adamların suratına. Hülyali bakışları da olsa, zihni uyanik olur. Hüznü, gökten deli deli yağan yağmur gibi olur, saçlarından akar. Neşesi ise öyle renkli, öyle dağınık; saçları savrulur. Kahkahaları vardır bu kadının, çın çın eder odaların duvarlarında. Sesi güzel olur kadının, biraz buğulu… arada bir pencereye yaslar başını, sokağa dalıp gider, bir şarkı söyler. Olgunluguyla şaşırtır erkeği. Bazen de öyle çocuk olur, öyle sağlam saçmalar ki, yine şaşırtır onu. Sıkmaz kadın, bunaltmaz, yaşa yaşa bitmez. Huzur verir varlığıyla. İçmesini de bilir kadının hası. Bazı akşamlar anason kokulu tüter sofrasının sıcağı. İçli bir türkü dinler bazen, üşür, sırtına hırkasını alır. Konuşurken insanın yüzüne bakar kadın. Kibirli olmaz. Kültürsüz olmaz. Bomboş olmaz kafası. Dünyanın, ülkenin olaylarını bilir, anlar, söyleyecek sözü vardır. Kişiliklidir. Beceriklidir. Tırnağı kırılınca üzülür, üzülür işte, profesör de olsa, sultan da olsa, b*ksör de olsa üzülür. Gerçek bir kadın hiçbir zaman reklam panolarındakı kızlara benzemez. Etini teşhir etmez. Fosforlu bir taş gibiliği yoktur onun, loş bir cazibesi vardır. Albenisi metrelerce öteden çarpar adamı. Ne kadar örtünecegini, ne kadar açılacağını, yerine ve zamanına göre bilir. Gerçek bir kadın Paris podyumlarında yürüyen, 17. yüzyılın vebalı kadınları gibi mankenlere benzemez. Uzun saçları vardır Kadının. Yumuşak olur, güzel kokar. Kadının hası saçlarını ne zaman toplayacağını, ne zaman salacağını bilir. Kadına yaraşmaz sorhoşluk. Gerçek bir kadın göbek atmayı, gerdan kırmayı, iyi becerir; ama öyle her yerde masaların üstüne çıkıp oynamaz. Havasında oldu mu, bir oynadı mı, herkes onu izler. Kadın korunmayı sever, ama korunmaya muhtaç olmaz. Erkekler korumayı severler, ama yine de güçsüz, zavallı kadınlardan hoşlanmazlar. Güçlü kadından ise çekinirler, ona yanaşamazlar. Kadının hası bu dengeyi kurmayı bilir; gücünü erkeğin gözüne gözüne sokmaz. Has kadına naz da yakışır, kapris de. Öyle tatlı, öyle kıvamlı naz eder ki, onun nazını erkek zevkle çeker. Gerçek bir kadın şiir gibi olur, mey gibi olur, ömür gibi olur.[/size] Can DÜNDAR
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
29 November 2006, 11:43 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
127
Üyelik T.:
17 January 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Kadının Has'ı
Gerçek bir kadın şiir gibi olur, mey gibi olur, ömür gibi olur. [size=24px][/size]
[size=18px]BAK BUNU TUTTUM..............................[/size]
__________________
img]http://img464.imageshack.us/img464/6025/gaffurkv7.jpg[/img] |
29 November 2006, 12:18 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
543
Üyelik T.:
21 September 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ELAZIĞ
|
Kadının Has'ı
[size=18px]Has Kadın, ancak bu kadar iyi tarif edilebilir. Okurken suratıma bi gülümseme yayıldı Şahika, çok tanıdık bi hisse kapıldım ama neyse. Süper ne diyeyim. [/size]
|
29 November 2006, 15:58 | Mesaj No:4 |
Durumu:
Papatyam No :
543
Üyelik T.:
21 September 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ELAZIĞ
|
Kadının Has'ı
[size=18px]*AK KADIN
* Evi siler süpürür durur. Camlar, kapılar, duvarlar pırıl pırıldır. Bal dök yala, ama işte o kadar. Başka bir şey arama... Kapıda "Kirli ayaklarınla girme. Daha yeni temizledim, sakın kirleteyim deme. Usandım şu evin kirinden pasından" diye bağırır. Kocası azıcık itiraz edecek olsa, "Başkaları gibi eve temizlikçi kadın almıyorum, gene de yaranamıyorum" diye sızlanır. * PAK KADIN * İki de bir banyo yapar, çamaşır yıkar. Kocasına, "Kirli elbiselerinle oraya oturma. Eve girer girmez banyoya! Şu pis şeyleri çıkar da gir yatağa" diye çıkışır. Yatakta adama, "Akşama kadar çamaşır, ütü beni yordu. Şimdi seninle ugraşamam" diye sırtını döner. Ona göre, sadece yıkamak, ütülemek hüner... * LAK LAK KADIN * Uyanır uyanmaz hemen başlar mesaiye. Yan komşuya günaydın demeye gider, oradan alt kata damlar. Akşama dek yüz kapının ipini çeker. Ayaklı gazetedir. Çene çalmayı çok sever. Lak lak etmekten yemek yapmayı unutur. Kocasını, "Bu akşam da peynir, ekmek, zeytin falan yiyiverelim. Üstüne de mis gibi çayları içtik mi ohhhh!" diye avutur. Adam, "Her akşam böyle diyorsun. Midem sulu yemeğe hasret kaldı be!" diye diklenmeye kalkarsa, " Bunu da bulamayanlar var, şükret haline" der, yani zeytin yağı gibi üste çıkar ve onu susturur. * YAK KADIN * İçi seni yakar, dışı beni. Süslenir, püslenir, alımı çalımıyla erkeklerin gönlünü yakar. Aynanın önünde onu mu giysem bunu mu.. derken ocaktaki yemeği yakar. Bütün parasını giyime kuşama harcar. Böylelerine "süs biberi" derler, "Adamcağızın başını yaktı" diye eleştirirler. Bir sigara yakar, vitrinlere bakar. Ocağı açık bıraktığını unutur, dükkan dükkan gezerken evi bile yakar!... * BAK KADIN * Evdeki kiri, tozu görmez ama sokaktan kimler gelip geciyor, komşulara kimler girip çıkıyor, hepsini görür. Bir gürültü duysa bakmak için hemen koşar. Televizyon ekranına, vitrinlere bakmaya bayılır. Bir eve gittiğgi zaman kadının giydiği giysilerden, evdeki eşyalara kadar her şeye bakar, yorum yapar. Tabi ikide bir de aynaya bakar kendini inceler. * TAK KADIN * Mücevheri pek sever. Kolarına bilezikler, boynuna kolyeler, kulağına küpeler takar. Aklı fikri altın gümüş takılardadır. Birini çıkarır öbürünü takar. Bazen de üçünü beşini bir arada takar. Eve gelinceye dek peşine erkekleri takar, ama kendisi kimseyi takmaz. Kuyumcularla senli benlidir. Kocasının boynuna bir halka takar peşinden sürükler durur... * SOKAK KADIN * Gözü hep dışardadır. Gezmeyi çok sever. Sabah evden bir çıkar sokak sokak dolaşır, turistik sosyetik yerlere gider. Sokakta tanıştığı insanlarla hemen kaynaşır. Eve girmeyi canı istemez. Orada bile pencereden sokağa bakar durur. Güzel havalarda parklarda, sokak kapısının önünde oturur. Bıraksalar sokakta yatar. Böylelerini ya koca kendisini, ya da kendisi kocasının başından atar. Bu tür kadınlara halk arasinda "sokak süpürgesi" derler. * ATAK KADIN * Erkeklerin kadınları ezdiği inancındadır. İkide bir de onlara çatar, "Biz köle gibi kullanıyorsunuz" diye suçlar, oysa kendisi kocasının parasını yer, vaktini kadın derneklerinde, toplantılarda, panellerde geçirir, evine hiç bakmaz. Kocası biraz söylenecek olsa, "Zaten siz erkekler hep böylesiniz. Bizleri eve zincirlerle bağlamak istersiniz" der, ondan bir hediye almadan barışmaz. * BATAK KADIN * Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Aliye giydirir. Erkek gibidir veresiye alışveriş eder. Borç takmadığı esnaf yoktur. Yakalanacağını anlayınca mekan değiştirir. Makyajıyla erkeklerin akıllarını başlarından alır, " Buyrun efendim. Dükkan sizin. Ne isterseniz alın. Para önemli değil" dedirtir. Koca taksit ödemekten illallah eder. Karısına biraz yaklaşacak olsa "Dur ne yapıyorsun? Makyajımı bozacaksın" saçına el atsa, "Aman saçımı bozacaksın. İkide bir de kuaför parası veremem, zaten borcum var kendisine" yanıtını alır. * HAK KADIN Hem dışarıda hem evde çalışır. İşten gelir gelmez dış kıyafetini çıkarmaya vakit bulamadan mutfağa girer, yemeğe, bulaşığa el atar. Salatayı yapar, sofrayı kurar, kocasının önüne koyar, akşam da onun gönlünü yapmaya çalışır Cumartesi pazarın keyfini çıkaramaz. Tatil yapamaz. Evi temizler, çamaşır yıkar, her tarafi siler süpürür, çocuğa bakar ama gene de kimseye yaranamaz. Kocası kendisini soğuklukla suçlar, hısım akraba, hiç bizi arayıp sormuyorsun der. Konu komşu burnu büyük, kimseyi beğenmiyor diye dedikodu eder. Tam bir oh çekip oturduğu sırada kocası bir bardak su ister. "Kalk kendin al" dese suç olur. * [/size] |
29 November 2006, 19:19 | Mesaj No:5 |
Durumu:
Papatyam No :
325
Üyelik T.:
21 April 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
|
Kadının Has'ı
Merhaba kadın diyince bir dururum niye derseniz oda ilk önce saygı ve sevgi,ağırbaşlı yerinde hareket ve oturmasını kalkmasını bilen,etrafına saygılı,yeri gelince bir erkek gibi yeri gelince bir hanımefendi olmasını bilmelidir,çocuklarına öğretmen,kocasına köle demiyelim gerektiği gibi saygıyı gösterip görevlerini yapmasını bilmeli derim, ama yemek ayrı mesele mutlaka eksikleri olacak yemek konusunda onlarıda yavaş yavaş öğrenek tabiki,bütün bunlarda olurken kocada sabırlı olmalı hanımını kırmamalı,saygı sevilesin,sevki sayılasın, hem erkek için geçerli budurum hemde hanım için sağlıkla kalın.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
01 December 2006, 14:33 | Mesaj No:6 |
Durumu:
Papatyam No :
164
Üyelik T.:
01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
|
Kadının Has'ı
GÜZEL KONULARA DEĞİNMİŞSİNİZ ARKADAŞLAR
SAĞOLUN ,PAYLAŞIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img] |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Güzel Kadının Tarifi | PESTEMAL | Bayanlara Özel (Erkeklerin Girmesi Yasaktır :-)) | 0 | 15 March 2012 17:10 |
Kadının Gücü | PESTEMAL | Bayanlara Özel (Erkeklerin Girmesi Yasaktır :-)) | 2 | 08 March 2007 11:43 |
Bir Kadının Diyarbakır Anıları | Papatyam | Gülmece | 0 | 31 July 2006 12:39 |
Kadının İmamlığı Caiz mi? | REHA | Dini Sohbetler | 1 | 15 May 2006 14:46 |
Bir Kadının Aşkı... | Papatyam | Öyküler & Hikayeler | 0 | 23 March 2006 17:31 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |