|
Güzellik ve Bakım Güzelik ve Bakım İle İlgili Her Konuyu Burada Bulabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
20 March 2008, 16:49 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
145
Üyelik T.:
16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Ah şu sivilceler!
Ah şu sivilceler! Ah şu sivilceler! Aknelerle-ergenlik sivilceleri aynı şeydir. Adı ne olursa olsun, bu sorun bazen can sıkıcı bir hastalık haline dönüşür. Gençlerin tam da özgüvene en çok ihtiyaç duydukları bir dönemde, gururla “ben de varım!” demek istedikleri dönüm noktasında, içe kapanmalarına yol açar. Veya yüzde sayısız çukur, leke gibi izler bırakarak, yaşam boyu insanın başına dert olur. Geçen hafta gelen hastalardan biri oldukça kötü durumdaydı. Cildi hala yağlıydı ama tamamen susuz kalmıştı. Günde üç kere yüzünü fırçaladığını anlattı. Kullandığı sabunlar da çok sertti. Ayrıca sivilce sıkmakta çok ustalaştığını, kendisi yetmezmiş gibi başkalarında gördüğü sivilceleri patlatmaktan da büyük zevk aldığını anlattı. Zaten bütün bunların kanıtları apaçık görülüyordu! Yüzü tahriş içindeydi. Çukurlar, morluklar, kılcal damar çatlamaları, beyaz ve koyu renkte lekeler, soyulan deriler öte yandan taze aknelerle birlikte, tablo tüm olasılıkları bir araya getirmişti. Morali bu kadar bozuk olmasaydı, fotoğrafını çekip, tipik bir vaka olarak arşivime alacaktım. Ama teklif bile edemedim. Bu örnekte olduğu gibi, akne problemi yaşayan bazı kişiler kendilerine çok acımasız davranırlar. Yüzlerini günde birkaç kere sabunlayıp fırçalarlar. Sonra ciltleri kurusun diye bol bol güneşlenmekten medet umarlar. Güneş aknenin farklı aşamasındaki her deri zerresini başka bir renge dönüştürür, cildi susuz ve dirençsiz bırakır. Ve her temmuz ayında bütün bunlar denendikten sonra, ağustostan itibaren hastalar soluğu doktorda alırlar! Halbuki hiç böyle şeylere gerek yok. Akne büyük ölçüde kalıtsal ve hormonal bir sorun olmasına rağmen kesinlikle tedavi edilebilir. En önemlisi akneli cilde baştan itibaren doğru bakım yapmaktır. Bunun en temel kurallarını özetleyecek olursak; Akneli ciltler normal ciltlerden daha hassastır. Bu nedenle, her şeyden önce aşırı soyucu ve tahriş edici uygulamalardan kaçınmak gerekir. Cilt temizliği önemlidir ancak abartılmadan yapılmalıdır. Akneli cildin PH dengesi çok kolay bozulur. Bu açıdan sadece PH 5-5 temizleyicilerin ve tercihen alfa hidroksi asitli (AHA) ürünlerin kullanılması gerekir. Jel kıvamındaki temizleyiciler ciltten kolayca arındığı için daha güvenlidir. Siyah noktaların temizlenmesi yararlı olabilir ama bunu sadece deneyimli uzmanlara yaptırmalısınız. Akneli cildi fırçalamak, kaşımak, sivilceleri sıkmak veya jiletle traş olmak, yüzde kalıcı izler bırakabilir. Akneli ciltlerin de neme ihtiyacı vardır. Yağsız nemlendiriciler, böyle ciltleri sakinleştirir ve rahatlatır. Ancak yüz yıkandıktan sonra hemen sürülmez, bir süre beklenir. Yeni yıkanan deri gerildiği için, ihtiyacından fazla nemlendirici emebilir. Kullanılacak tüm makyaj malzemeleri, traş losyonları ve nemlendiricilerin hafif, yağsız ve hatta “oil-control” yani yağ dengesini koruyan cinsten olmasına dikkat edilmelidir. Akneli cildin bakımını özenle ve şefkatle yapmak gerekir. Akne tedavisi hekimler tarafından yapılmalıdır. Aklınızda olsun, bu işe ne kadar erken başlanırsa, sonucu o kadar başarılı olur. İzler ve çukurlarla baş etmek de mümkündür ama biraz zaman ister. Ne yazık ki, tedavinin en etkili olacağı dönemde aileler akneyi pek ciddiye almazlar. Sivilcelerin gelip geçici bir ergenlik belirtisi olduğunu düşünüp, kendi kendine kaybolmasını beklerler. Tabii geçer ama ne zaman? Bazı insanlarda akne 50 yaşına kadar devam eder. Daha önce atlatanların oranı yüksek olsa bile, geride neler neler kalır, o belli olmaz… Dr. Yasemin Amato Kozmetik Dermatolog
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |