|
Tanışma Platformu Tanışıp Kaynaşmak İsteyenler Bu Bölümde Sizler İçin... |
|
Seçenekler | Değerlendirme |
18 May 2006, 14:31 | Mesaj No:1 |
Guest
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
|
Buyrun Tarytışalım.. ( Sen Benden Daha İyisine Layıksın)
Buyrun Tarytışalım.. ( Sen Benden Daha İyisine Layıksın) Bazı cesur insanlar vardır ki pat diye ayrılmak istediğini söylerler. Ama bazı pısırık insanlarda durmadan hayatlarında bir bahane üretmişlerdir. ayrılmak için bile !!!! "Sen Benden Daha İyilerine Layıksın ... " Ne demekse artık ... Salak sen benden iyi mi bilcen kime layık olduğumu. Neyse oldum olası bu tipler sinir bozucu olmuştur... İşte size birkaç örnek -Sen benden daha iyilerine layıksın pelin -hayır asıl sen benden daha iyilerine layıksın cumali -bende kibarca onu anlatmaya çalışıyorum pelin -geber cumali Mert bir şekilde sıkıldım diyemiyor işte. yemiyor |
18 May 2006, 16:02 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
810
Üyelik T.:
29 March 2006
|
tşk
borçlu
İyi yürekli bir vezir, yoksul ve muhtaçlara devlet hazinesinden borç para veriyor, borç alanlar, "Bunu ne zaman geriye ödeyeceğiz?" diye sorduklarında, "Padişahımız ölünce ödersiniz" diye cevap veriyordu Bu duruma tanık olan bir adam bir gün Padişaha, "Efendimiz sizin veziriniz devletinizin hazinesinden muhtaçlara borç para veriyor, vadesini de sizin ölümünüze bağlıyor Demek ki niyeti kötü, sizin bir an önce ölmenizi istiyor, siz ölünce de paraları zimmetine geçirecek" diye gammazladı Bu gammazlık üzerine padişahın vezirine karşı kalbi bozuldu Kendisini huzuruna çağırıp söylenenlerin doğruluk derecesini ve maksadının ne olduğunu sordu Vezir sıradan bir vezir değildi Görevinin dışındaki bir takım incelikleri de biliyor ve yerinde bunlardan yararlanıyordu Padişahı yatıştıran ve yüreğini ferahlatan şu açıklamada bulundu: "Padişahım, söylenen doğrudur Ben hazineden muhtaçlara borç para veriyor, vadesini de sizin ölümünüze bağlıyorum Ama bunu sizin ölmenizi değil, tersine daha çok yaşamanızı istediğim için yapıyorum Bilirsiniz ki her borçluya borcunun vadesi kısa gelir, vade dolmasın diye bakar, bunun için dua eder Bu demektir ki borçlarınısiz ölünce verecek olanlar, borçlarının vadesi dolmasın diye sizin ölmemeniz için dua edeceklerdir Allahı katında en makbul dualardan biri de borç altındaki kullarının duasıdır Benim de maksadım ömrünüzün uzunluğu, sağlık ve afiyetinizdir.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
18 May 2006, 16:09 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
837
Üyelik T.:
12 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Buyrun Tarytışalım.. ( Sen Benden Daha İyisine Layıksın)
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: "Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?" Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin" Öğrenciler bunu da yaparlar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!" Öğrenciler , bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen: "Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun." Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar: "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? hep yanınızda olacaklar." Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar: "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor." "Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık." "Hem sıkıldık, hem yorulduk?" Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir: "Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
18 May 2006, 17:09 | Mesaj No:4 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
Affetmek şifa getiriyor
Affedebilen insanlar, kin tutanlardan daha sağlıklı ve mutlu yaşıyor. Kalifornia Stanford Üniversitesi'nin araştırma sonuçları böyle söylüyor. Kim affediyorsa o daha iyi yaşıyor! İlginç olan, sadece ''birisini affetmeyi tasavvur etme''nin bile yeterli olması. Araştırmayı yürüten Doçent Luskin'e göre affetmek, bütün baş ve mide ağrılarından yorgunluk ve dengesizliğe varan stress belirtilerini azaltıyor. Sonuçta kan basıncı düşüyor ve kas gerilimleri azalıyor. Bundan dolayıdır ki, affeden insanlar, kin besleyenlere oranla daha az sağlık sorunu yaşıyor. Luskin ve arkadaşları, 260'tan fazla insan üzerinde affetme konusunda şimdiye kadarki en büyük araştırmayı yürüttüler. Denekler, birbuçuk ay boyunca haftalık 90'ar dakikalık affetme dersleri aldılar. Bunun üzerine katılımcıların sadece ruhsal durumları değil, fiziki halleri de kalıcı biçimde iyileşme gösterdi: Affetme kursundan aylarca sonra bile katılımcılar daha canlı ve iyimser bir ruh hali içindeydiler. http://www.turkstudent.net/art/3508
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
18 May 2006, 17:19 | Mesaj No:5 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
AF VE BAĞIŞLAMA
Affetmek , bir başka insana veya kendinize karşı içinizde duyduğunuz öfkenin yerine sevgiyi koymaktır. Affetmek, öfkenin nefretin , acının , suçlamanın, kurban olma duygusunun, kendini haklı çıkarma çabasının üzerinizde yarattığı ağırlığı alır. Doğru düşünen kişi bilinçsiz huzur, rahatlık ve iyi beslenmeyi yaşamında yerleştirir, diğer doğru alışkanlıklar da kendinde terbiye olur. Doğru af ve bağışlama yüzeysel ve tesadüfi bir eylem değildir. Belki zihin ve ruhun derinliklerinde bir arıtma ve tasfiye etme bir yaklaşımdır. Gerçek af ve bağışlama zaman ve dayanma gücü ister ve bu kesinlikle şuur altı düzeylerini temizler. Her tür kin ve öfke zihni tırmalar ve bedenin hasta olmasına sebep olur. Samimi bir şekilde af ve bağışlama yapmazsanız tam şifa gerçekleşmez. Nefret ve öfke , eleştiri, serzeniş, hışım ve hesaplaşma isteği ve başkalarının eziyetini görme isteği , hepsi canı solgunlaştırır ve insanın sağlığını çalar. Bunun için size yapılan bütün eziyetleri af etmek size yararlı olacaktır. Bir kişiden veya bir pozisyondan nefret ettiğinizde çelikten daha güçlü bir halka ile o kişiye veya o pozisyona bağlanırsınız. Af ve bağışlama, kurtulmak için tek yoldur . AF VE BAĞIŞLAMANIN METODLARI Af ve bağışlamanın en basit alıştırma yolu, her gün sakin bir köşede, gözleriniz kapalı oturup şu cümlelerin tekrarlanmasıdır: •Benim eziyetime sebep olan her şeyi af edip bağışlıyorum •Beni üzüntüye sokan her şeyi af edip bağışlıyorum •Benim öfke ve nefretime sebep olan her şeyi af edip bağışlıyorum •İçeride ve dışarıda olan her şeyi af edip bağışlıyorum •Geçmişi , geleceği ve şu anı af ediyor ve bağışlıyorum AF VE BAĞIŞLAMANIN KAİDELERİ Eski bir atasözü şöyle der: "Başkalarını af edip bağışlamayan kişi , kendisinin de bir gün geçmesi gereken köprüyü kırıyor ." Size verilmesi gereken bir bağış geciktiğinde , af zamanı gelmiş demektir. Gerçek af ve bağışlamanın size verilmesi , bağışlarda olan gecikme ve engelleri ortadan kaldırır. Charles Fillmore , af ve bağışlamanın her derdin kesin dermanı olduğunu düşünür ve söyler. Af ve bağışlama her tür hastalığın zihinsel dermanıdır. Her gece uyumadan önce yarım saat oturun ve sevmediğiniz ve beğenmediğiniz herkesi zihinsel olarak bağışlayıp affedin. Hatta eğer bir hayvandan korkuyorsanız veya bir böcekten hoşlanmıyorsanız , zihninizde onlardan özür dileyiniz , sevgi ve şefkatinizi onlara gönderiniz. Eğer birisini adaletsizlikle suçladıysanız, eğer birisi ile dostluk dışında bir diyalogunuz olmuşsa , eğer başkasının ardından kötü sözler söylemiş veya eleştirmişseniz , sükut ve rahatlık içinde zihninizde onlardan sizi affetmelerini isteyiniz. Eğer bir dost veya akrabanız ile bir probleminiz varsa problemi ortadan kaldırmak için elinizden geleni yapınız . Her şeyde ve herkes de hakikati görünüz http://www.psikoenerji.com/af.html
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
18 May 2006, 17:22 | Mesaj No:6 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
Kuran’da Tavsiye Edilen Üstün Ahlak Özelliği: Affedici Olmak
İşte bilim affetmenin insan sağlığı üzerindeki tüm bu olumlu etkilerini yeni keşfederken, Yüce Allah affetmeyi 14 asır önce Kuran’da insanlara önemle tavsiye etmiştir, Kuran'da tavsiye edilen güzel ahlak özelliklerinden biri de "affedici ve bağışlayıcı olmak"tır: “Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.” (Araf Suresi, 199) Bir başka ayette Allah, "... affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Nur Suresi, 22) şeklinde buyurmaktadır. Kuran ahlakından uzak yaşayan kimseler için affetmek son derece zordur. Çünkü yapılan bir hata karşısında hemen öfkeye kapılırlar. Ancak Allah müminlere affetmenin daha güzel bir davranış olduğunu bildirmiştir: “Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir...” (Şura Suresi, 40) ... Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Teğabün Suresi, 14) Kuran'da "Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir." (Şura Suresi, 43) ayetiyle de affetmenin üstün bir ahlak özelliği olduğu haber verilmektedir. Dolayısıyla müminler affedici, merhametli, hoşgörülü davrananlar ve Kuran'da bildirildiği gibi onlar, "öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir." (Al-i İmran Suresi, 134) Müminlerin affedicilik anlayışları, Kuran ahlakını yaşamayan kimselerinkinden çok farklıdır. Bazı kişiler, karşılarındaki kişiyi bağışladıklarını söyleseler de, bu kişilerin kalplerindeki kin ve kızgınlıktan kurtulmaları uzun sürer. Tavırları genellikle bu kızgınlığı yansıtacak şekildedir. Müminlerin affediciliği ise samimidir. Müminler insanın dünyada imtihan olan, hata yaparak öğrenen bir varlık olduğunu bildikleri için hoşgörülü ve şefkatlidirler. Ayrıca müminler, tamamen haklı oldukları ve karşı tarafın tümüyle haksız olduğu bir durumda bile hiç tereddütsüz affedebilirler. Affetme konusunda, hataları, büyük ya da küçük olarak ayırmazlar. Bir kimse hatayla büyük bir kayba sebep olabilir. Ancak meydana gelen her olayın Allah'ın kontrolünde ve bir kader dahilinde geliştiğini bilen müminler, bu tür bir olay karşısında tevekküllü davranır ve kişisel bir kızgınlık içerisine girmezler. http://www.harunyahya.org/guncel/040..._affetmek.html
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
Bookmarks |
Etiketler |
Yok |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
Buyrun ÜSS'ye Üye Seçme Sınavı :) | PESTEMAL | Gülmece | 0 | 21 June 2009 22:18 |
En Son Ne Zaman Oyunu Buyrun | Mekansiz | Forum Oyunları | 29 | 20 January 2009 16:01 |
GÜZEL FIKRALAR PAYLAŞALIM BUYRUN | pamukKALE | Fıkra Diyarı | 17 | 27 February 2008 15:38 |
Teste Buyrun | PESTEMAL | Animasyonlar ve Gifler | 3 | 28 November 2006 09:50 |
Al Bakışlarını Benden... | Papatyam | Şiir Bahçesi | 0 | 27 February 2006 17:27 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |