Gerginim, gerginsin, gergin! - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.GENEL SAĞLIK.::. > Sağlık tavsiyeleri

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 20 June 2014, 11:15   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Gerginim, gerginsin, gergin!

Gerginim, gerginsin, gergin!

İş yerinde ya da trafikte, hepimiz bazı zamanlar günün bir çoğunu stresli bir şekilde geçiririz. Bu da sinirlilik ve huzursuzluk halini beraberinde getirir. İşte duyguları gerilenler için önemli stratejiler...

Sinirinizi bozan ne olursa olsun, bu stratejilerle gerilimi alt edin.

Stres Gizlenmeyi Çok İyi Bilen Bir Düşman

Bir gün trafikte, diğer gün doktorun eline geçirdiği lateks eldivenle tetiklenebiliyor. Normalde pek dikkate almayız. Ta ki ısrarla çalan kornalar ve “Şu prostata bir bakalım” diyen doktorun sesi bizi çıldırtana kadar. O an sağlığımız tehlikeye giriyor.

ABD’li stres yönetimi uzmanı fizyolog Dr. David Posen, “Uzun vadede stres, kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskinizi artırıyor. Genelde biri kalp krizi ya da felç geçirdiğinde, tanıdıkları ‘Son zamanlarda çok stresliydi’ diye anlatıyor o kişiyi” diyor. Bu sözlerimizle de strese girmeyin şimdi! Sakin olun lütfen. Bazı durumlara özgü özel tekniklerle, stresi nasıl alt edeceğinizi öğretmek için buradayız.

Trafikte

Camı indirip diğer şoföre bağırmak ne kadar cazip görünse de, kendinizi tutun. Iowa Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, soğukkanlılığınızı kaybetmeniz ne kadar hızlı olursa, kalp hastalığı yaşama riskiniz de o kadar yüksek oluyor. Duke Üniversitesi Davranışsal Tıp Araştırma Merkezi’nden Dr. Redford Williams, “Bazı insanların stres eşiği çok düşük, biri yeterince hızlı gitmiyorsa hemen kornaya asılıyorlar” diyor. Düşük bir eşik, stres hormonlarınız ile adrenalin ve kortizol seviyenizin daha yüksek olduğu anlamına gelir. Bu da sonuçta size birçok farklı sağlık sorunu getirir.

Vitesi Düşürüp Kenara Çek

Bir dahaki sefere trafikte sinirlerinize hâkim olamadığınızı hissettiğinizde, sakinleşmek için durmayı deneyin. Arabanızı güvenli bir noktaya çekin, motoru kapatın, derin bir nefes alın ve kendinize “Sakin” deyin. Sonra nefesi verirken “olmalıyım” diye devam edin. Bunu üç kez tekrarlayın.

Eğer hâlâ sakinleşemediyseniz, direksiyonu sıkarak derin bir nefes alın ve nefes verirken ellerinizi de gevşetin. Dr. Williams, “Fiziksel olarak vücudunuzun sakinleşmeye karşı verdiği tepkiyi taklit ederek, beyninizi sakinleştirin” diyor.

Ofiste

İş stresi tamamen kötü bir şey değil. Eğer o olmasaydı işsiz kalırdınız. Is Work Killing You? kitabının yazarı Dr. Posen, “Orta seviyede stres size enerji verir. Ancak bir noktadan sonra dikkatinizi dağıtır ve duygularınız ile konsantrasyonunuz üzerinde olumsuz etki yaratır” diyor. Eğer sakinleşemiyorsanız, sonuç olarak beyniniz zorlanabilir. İsveç’te yeni yapılan bir araştırmaya göre, kronik olarak iş stresi altında olan insanların beynindeki gri madde miktarı, iş stresi yaşamayanlara göre daha azmış. Bunun sebebi stres hormonlarının nöronlara zarar vermesi, hatta öldürmesi olabilir.

Zamanı Durdur

Beyniniz maratonlar yerine sprintlerde daha iyidir. Dr. Posen, “Üretkenliğinizi uzun süre koruyamazsınız. Aklınız başka yerlere kayar ve enerjiniz zayıflar” diyor. Bu da strese yol açıyor. Daha etkili çalışabilmek için, günde en az 3 kez masanın başından kalkmalısınız.

Günün ortasında 10 dakikanızı iş arkadaşlarınızla sohbet etmek için harcayın. Onlarla iyi bir iletişiminizin olması kariyerinize de olumlu yansır. Yemek için de en az yarım saat ayırmalısınız. Son olarak da, öğleden sonra enerjiniz düştüğünde 10 dakikalık bir yürüyüş yapın.

Doktorda

Doktora gitmekten hoşlanmak için hasta olman lazım. Ancak doktora gitmekten çekiniyor olmanız büyük sağlık problemlerine neden olabilir. The Anti-Anxiety Workbook kitabının yazarı, Ryerson Üniversitesi’nde psikolog Dr. Martin Antony, “Hastane ve doktora gitmekten hoşlanmayan insanlar, böyle yaparak hastalıklarının geri dönülmeyecek seviyeye ulaşmasına sebep olabilir” diye uyarıyor. Hastanede sıra beklemek sıkıcı olabilir ama ihmaliniz yüzünden ilerleyen bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kalmak, şüphesiz ki daha büyük bir stres kaynağı olacaktır.

Kendini İyileştir

Dr. Antony, problemin bilinmeyene duyulan korku olduğunu söylüyor: “İhtiyacınız olan tahlillerin bir listesini isteyin, sonra da beyaz önlük korkunuzu yenmek için kendinize meydan okuyun.” Doktorun azarlamasından korkuyorsanız, o muayenehanede trigliserit seviyeleri sizden daha kötü adamların oturduğunu düşünün.

Teşhisten mi korkuyorsunuz? Sinüzit kuş gribinden daha yaygındır, o yüzden sakinleşin. Doktorunuzun yanından ayrılırken bir sonraki ziyaretiniz için de randevu almayı unutmayın. Antony, “Ne kadar sık giderseniz, o kadar kolaylaşır” diyor.

Evde

Ev, baş ağrısı yapan bir yerdir. Çocuklar ağlar, köpekler havlar, yan balkonda komşularınız yüksek sesle konuşur… İnsana yatak odasından hiç çıkmamaya yemin ettirebilir. Hatta bunu hali hazırda yapanlarınız da vardır eminiz. Ancak bunu aşmak gerekiyor. Dr. Aditi Nerurkar, “Eviniz huzur bulduğunuz bir yer olmalı. Ama bazen sonsuz sayıda stres kaynağı ile karşılaşabilirsiniz. Eğer evdeki stresi hafifletmenin bir yolunu bulamazsanız, bu hayatınızın diğer alanlarına da yansıyabilir” diyor. Kimse sürekli patlamaya hazır ve keyifsiz görünen biriyle vakit geçirmek istemez. Aile ve sosyal yaşantınız tehlikeye girebilir.

Sorunları Dışarıda Bırak

İş çıkışı spora gitmeyi deneyebilirsiniz. Maryland Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, 30 dakikalık bir kardiyo egzersizi stresi anında azaltıp, sizi yeni stres kaynaklarından koruyacak bir kalkan görevi görebilir.

Eğer hâlâ evde stres yaşıyorsanız, sessiz bir köşede oturun ve telefonunuzda 5 dakika sonrasına alarm kurun. Alarm çalana dek nefesinize odaklanın (ama doğal akışını bozmayın). Doğru nefes almak sizi sakinleştirir ve vücudunuzdaki stres seviyesini düşürür.

Yatakta

Siz çıplaksınız, o da çıplak, bunda stres olacak ne var? Aile ilişkileri ve cinsellik uzmanı Dr. Robin Milhause, “Yatak odasında stres, büyük oranda erkeğe biçilmiş sosyal rollerden kaynaklanır. Erkeklerin her zaman sekse hazır olması ve inanılmaz cinsel performans sergilemesi gerektiği gibi beklentiler, stres kaynağı olabiliyor” diyor. En kötü ihtimalle ne olabilir? Şey, çoğunuz bunu biliyorsunuzdur; ateş yakmak için odun bulamayabilirsiniz.

Duygularında Yoğunlaş

Kafanızın içinden ve sıkıntılı düşüncelerinizden derhal çıkın ve yatağa dönün. Dr. Milhausen, “Kafanızı toplamanın en iyi yollarından biri beş duyunuza odaklanmaktır” diyor. Örneğin, sevgiliniz kalçaları ile o hareketi yaptığında ne kadar muhteşem hissettiğinize, sevişirken çıkardığı ateşli seslere, teninin tadına ve kokusuna odaklanın.

Eğer hâlâ ereksiyon olamadıysanız, başka yöntemlere geçin! Ona oral seks yapmak ya da seks oyuncaklarından biraz yardım almak, asıl aksiyona geçiş biletiniz olabilir. Seksin stresine ara verip başka bir şeye odaklanmanız ve ona verdiğiniz zevkin yaratacağı heyecan, aşağı tarafta gerekli hareketlenmeyi sağlayacaktır. Ayrıca karşınızdaki kişinin yaratıcılığınız sayesinde iyi (hatta çok iyi) vakit geçirdiğini görmeniz, özgüveninizde de artış sağlar.

Peki ya hareket halindeyken yumuşadığınızı hissederseniz? Öncelikle paniğe kapılmayın, çünkü stres işleri daha da kötüleştirir. Denenmiş ve kanıtlanmış sıkma tekniğini deneyin. Penisinizin başının altındaki bölgeyi hafifçe sıkın ve çekin. Dr. Milhausen, “Bu hareket ereksiyonunuzun düşmesini engellemeye yardım edebilir” diyor.

Uçakta

Size trafik kazasında ölme ihtimalinizin, uçak kazasında ölme ihtimalinden daha yüksek olduğunu hatırlatacak değiliz (ama gerçek bu). Yere çakılma korkusu, uçuş stresinizin tek kaynağı olmayabilir. Dr. Antony, “Uçuş endişesi birçok sebepten meydana gelebilir ve başa çıkma yöntemleri de bu sebeplere göre farklılık gösterebilir” diyor. Dar koltukların meydana getirdiği klostrofobiden, yanınızda sürekli öksüren birinin oturmasına kadar çeşitli sebepler mevcut. Tabii ki, uçağın düşme korkusu da bu sebeplerden biri.

Kabin Basıncından Kurtul

Korkunuzu tetikleyen nedir? Eğer uçağın duvarları üstünüze geliyormuş gibi bunalıyorsanız, muhtemelen uçağa en son binen siz oluyorsunuz. Dr. Antony, “Bu kısa vadede ufak bir rahatlama sağlasa da, içeri erkenden girip kendinize rahatlamak için vakit tanımak daha akıllıca olacaktır” diyor.

Eğer yan koltuğunuzda sürekli öksüren adamın bağışıklık sisteminizi çökerteceğini düşünüyorsanız; Purdue araştırmacılarına göre uçakta bir enfeksiyon kapma ihtimalinizin yüzde 15 olduğunu bilin. Bir şeyler yiyip içmeden önce ellerinizi yıkayarak, bu riski düşürebilirsiniz. Üstelik Michigan Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre, ellerinizi yıkamak solunum yolları hastalıklarına yakalanma riskinizi yüzde 21 düşürüyor.

Son olarak, eğer uçağın düşmesinden korkuyorsanız biraz ev ödevi yapın. Bineceğiniz uçak hakkında araştırma yapmak sizi rahatlatabilir. Uçağın boyutunu ya da koltuk sayısını internetten öğrenebilirsiniz. Dr. Antony, “Eğer uçak sizin için daha az gizemli bir hale gelirse, korkunuz da azalacaktır” diyor.

Stresi Bırakın Gitsin

Piyasada stres topları gibi satın alabileceğiniz birçok stres düşmanı ürün var. Biz de işe yarayan bir tane bulduk; kalbinizin atış hızını ölçen bir monitör! Bu tarz ürünler çoğunlukla bir saat formunda oluyor ve geriliminizi artıran tetikleyicileri belirlemenize yardımcı oluyor (Polar Kalp Atış Hızı Ölçen Entegre Kondisyon Saati, 349 TL, polar.com). ABD’li fizikçi Dr. Melissa Marotta Houser, “Stres ve anksiyete ile ilgili sorunların temelinde, insanların çevrelerini ya da çevrelerine verecekleri tepkiyi kontrol edemedikleri hissi yatar” diyor.

Öyleyse harekete geçin! Önce normalde nasıl olduğunuzu ölçün. Nabzınız stres altında olmadığınızda ve normal aktiviteler sırasında nasıl bir ritimle atıyor? Gün içinde daha gergin hissettiğiniz anlarda ise yeniden kontrol edin. Nasıl bir değişim olmuş? Sonra da bu yazıda anlatılan sakinleşme yöntemlerini uygulamaya çalışarak, başlangıçtaki sakin nabzınıza geri dönmeyi deneyin.



Kaynak: http://www.menshealth.com.tr
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.