|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
06 April 2006, 16:12 | Mesaj No:1 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Ayrılın Ayrılabilirseniz...
Ayrılın Ayrılabilirseniz... İlk önce kalbiniz duracak o ayrılma kararını verdiğiniz andan itibaren yaşamak istemeyeceksiniz. Fakat onu düşündüğünüz için istemeyerekte olsa vazgeçeksiniz. Daha sonra onunla ilgili düşler görüp rüyada onun adını sayıklayarak kan ter içinde uyanacaksınız. Sonra onunla gittiğiniz yerlere gidip gökyüzü yağmurları gibi ağlayacaksınız. Ve daha sonra her hafta sonu buluştuğunuz yere gidip belki gelir ümidi ile bekleyeceksiniz. Ve gelmeyeceğini bile bile ordan ayrılmak istemeyeceksiniz. Sonra yolda yürüken sanki yanınızda o varmış gibi yoldaki insanlar size bakarken ona bakıyormuşlar gibi hissedeceksiniz. Ama öyle olmadığını anlayınca da halinize isyan edeceksiniz. Sonra evde onu düşünürken (ki hiç aklınızdan gitmeyecek) bir kulağınız telefonda bir gözünüz de ekranda olacak hani belki arar ümidi ile zerre pişmanlık duymadan bekleyeceksiniz. Her telefon çalışında afizeyi onun adını söyleyerek açıp o olmayınca pişmanlık dolu bir ses tonu ile kapatacaksınız. Ve her akşam onun adından oluşan binlerce şiir yazıp şarkı söyleyeceksiniz. Ve sonra onu her gece ay'a anlatıp barışmanız için dua edeceksiniz. Çok daha sonra onunla beraber dinlediğiniz parçayı nerde duyarsanız duyun o anda herşeyi erteleyişleriniz olacak. Ama herşeyi erteleyeceksiniz. Her şarkınız çaldığında onu düşünmeden edemeyip size geri gelmesi için saatlerce yalvaracaksınız. Ve sonra siz siz olmaktan çıkıp hiçbirşey olamayacaksınız. Onsuz hiç bir işe yaramadığınızın farkına varacaksınız. Daha sonra benliğinizi kaybedeceksiniz yürümeye başlayacaksınız ayaklarınız nereye götürürse götürsün hiç bir şey umrunuzda olmayacak. Size tuhaf tuhaf bakan insanlara sizde bakacaksınız. Ve sonunda ÖLÜMÜ isteyeceksiniz ama ONSUZ olmadığını anlayacaksınız...... İşte böyle..... Bunlara rağmen ayrılma kararınızdan vazgeçmediyseniz katlanın bunca acıya katlanabilirseniz tabiii... NETTEN Alıntıdır
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
06 April 2006, 17:33 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
730
Üyelik T.:
12 February 2006
|
Ayrılın Ayrılabilirseniz...
[size=18px]Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konuşma.
Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme. İnsanlara doğru değer ver, haketmeyenleri sil. Kimseye yalvarma. Asla dönüp de arkana bakma. Hakettiğin sevgiyi alamadın mı? Kendini üzme,sorun sen değilsin. Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma. Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üstüne sıçrar. Kendinin herkesten daha önemli olduğunu unutma. Gözyaşlarının değerini bil.Onları haketmeyenler için harcama. Kendini sev... [/size]
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
07 April 2006, 09:21 | Mesaj No:3 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Sevginin Mevsimi Var Mı?
[size=18px]Çiçekler, meyveler gibi... Yaz, sonbahar ya da kış. Nedense duygu rüzgârları hep ilkbahara yakıştırılır. Coşkular, tutkular hep baharı simgeler. Gürül gürül akan sel sularına pek yaraşsa da bir mevsimle sınırlandırılamaz duygular. Ne zamanı ne de yeri vardır sevginin. Ne de kuralı... Ilık bir rüzgârda olabilir, savurup götüren bir fırtına da. Buz gibi yalnızlıkları da yaşatır, sıcacık özlemleri de... Gün ışığı olur, süzülür yüreğinize, ısıtır kavurur belki de yakar. Yine de onu arar, ona koşar insanoğlu. Yakınsa da bıkmaz. Ya yüreğinde saklar sımsıkı ya da kaçırır parmaklarının arasından... Çünkü özgürdür sevgi. Tutsak edilmeyi sevmez. Neden ille de ilkbahar rüzgârları?... Oysa hemen ardından yaz gelir. Ve gerçek sevgi yaza daha yakındır. Yakan, kavuran yine de iyi ki var denilen sevgi... Buğday güneşsiz olgunlaşamaz. Ve sevgi, ekmek gibi, su gibi gerçeğidir insanın... Acı da çektirse, ısıtır, yüceltir, olgunlaştırır sizi. Anılarınızda neler var? Neler kaldı kocaman yazdan? Yüreğinizde sakladığınız yıldızlar mı? Yoksa bir mevsimlik Yaz duygusu mu? Hani yaz yağmurları gibi geçiveren... Olsun... Yaşanılan her güzelliğe saygı göstermek gerek. Yaşamının baharında olan da, Sonbahara doğru yol alan da ıslanabilir bu yağmurlardan. Olsun varsın. Sevgi yağmur gibi yağacaksa ve sırılsıklam ıslatacaksa sizi, bırakın yağsın gönlünce... Sevebilen bir yüreğiniz varsa, sevgiye saygınız da varsa eğer, dört mevsim bahar ve yazdır sizin için. Kışlardan korkmanıza hiç gerek yok! Sevgi kaynağınız ısıtır sizi... Suna TANALTAY[/size]
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
07 April 2006, 09:47 | Mesaj No:4 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Sevgi yağmur gibi yağacaksa ve sırılsıklam ıslatacaksa sizi, bırakın yağsın gönlünce...
Sevebilen bir yüreğiniz varsa, sevgiye saygınız da varsa eğer, dört mevsim bahar ve yazdır sizin için. Kışlardan korkmanıza hiç gerek yok! Sevgi kaynağınız ısıtır sizi... Sevgi kimi ısıtmaz ki..[img]
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |