ÜÇÜMÜZDE AYNİ FİKİRDEYİZ

[umut]

ÜÇÜMÜZDE AYNİ FİKİRDEYİZ

Sen ne kadar büyük bir takımsın Trabzonspor! İlk defa üçünü bir araya getirdin...

[rainman]

tüh tüh tüh rezilliğin bu kadarı ayıp ayıp seninki resmen iftira
Allahtan kork kuldan utan be saçların ağarmış hala iftira atıyorsun
sizin bakan değilmiydi ince ince çalışıyoruz diyen
milletvekilleri değilmiydi enteresan konuşan sana daha birşey demiyorum.

[umut]

SEN HALA ANLAMA ÖZÜRLÜSÜN BEN YAPMIYORUM BUNLARI DEFALARCA SÖLÜYORUM HİÇ YORUM BİLE YAPMIYORUM KENDİ KONULARIMA SADECE ALIP BURAYA ATIYORUM YORUMU SİZLER YAPIYOSUNUZ RESME YORUM YAPACAĞINIZA BANA YORUM YAPIYOSUN ONLARI YAN YANA BEN GETİRSEM SÖLEDİĞİN DOĞRU
SENİN TEK DEMEN GEREKİRDİKİ YA BU TRABZON HAKİKATEN BÜYÜK TAKIMMIŞ ÜÇ LİDERİ NASILDA BİR ARAYA GETİRDİ DEMENİ BEKLERKEN SEN NELERLE UĞRAŞIYOSUN

GETİRMEDİMİ BİR GECEDE AZİZEYİ KURTARMAK İÇİN KANUN ÇIKARTMADILARMI SEN HERHALDE UZAYDA YAŞIYORSUN İŞİNE GELDİĞİ GİBİ DEYİL DÜRÜSTCE OLANLARI HATIRLAYIP ONA GÖRE YORUMUNU YAPACAKSIN

Al seni morartan bir yazı daha ben mi yazdım

Şike yasasında partiler neden ortak davrandı?

Bugünden itibaren bir süre, uzun da sürebilir, cumartesi günleri yazdığım futbol ya da Fenerbahçe yazılarımda futbolun ekonomi politiği üzerinde durmak, daha doğrusu kendim de öğrenerek, araştırarak okurlara aktarmak istiyorum.

Kabul edelim ki, futbolun eski tadı tuzu kalmadı, uzun bir süre de olmayacak.

Basına sızan, sızdırılan TFF Etik Kurulu raporu da futbolun neden eski tadı, tuzunun kalmadığını ortaya koyuyor; Etik Kurulun Fenerbahçe’nin şike yaptığını söylediği maçları bendeniz büyük bir heyecanla izledim, sevindim, korktum, üzüldüm ama bugün kendimi bir Fenerbahçe taraftarı olarak sadece aldatılmış, enayi yerine konulmuş olarak hissediyorum.


Gelelim futbolun ekonomiği politiği diyeceğimiz konuya ve bu konunun şahikasına çıktığı şike yasasında üç büyük partinin ortak tavrına, beraber hareket etmesi meselesine.


AK Parti, CHP, MHP’nin TBMM’deki ortak tavrına önce BDP de katılmış idi ama sonra böylesi daha iyi olur diye düşündüler ve vazgeçtiler ama başlangıçta onlar da bu ittifakın içine girmiş idiler.

TBMM’den ikinci kez, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün vetosuna rağmen aynen geçen şike yasasını öyle sıradan ahlaksızlıkla, şikecilerle ortaklıkla, işbirlikçilikle açıklamak kolay ama kanımca meselenin özünü biraz ıskalamak anlamına gelebiliyor.



Şayet AK Parti 2002’den bu yana ilk kez kamu vicdanı ile bu ölçüde çelişmeyi göze almış ise, bu şike yasası meselesini bütün ayrıntılarıyla düşünmemiz, konuşmamız, yazmamız gerekecektir.


Daha Nisan 2011’de TBMM’den geçen yasanın yedi ay sonra yeniden gündeme gelmesi, cezaların büyük ölçüde azaltılması, suçun türünün yani yargılanacağı mahkemenin değişmesi çok önemli sinyaller; yönetmeliğin 58. Maddesinin yani şike yapan takımın küme düşmesinin de engellenmesi gündemde.



Yasa yapma tekniğine tamamen uygun olarak yani objektivite kriterinden milim sapmadan “20. Asrın ilk on senesinde kurulmuş takımlar lig maçlarında mağlup bile olsalar puan cetveline üç puan yazılır” diye bir hüküm dahi bekliyorum, gelinen yerin bir ötesi ancak budur.


TBMM adeta yekpare bir biçimde bu anti-vicdan yasasını neden çıkarmıştır?

Bu sorunun cevabı ülkemizde pek konuşulmayan, üzeri pek deşilmeyen bir alana girmeyi gerektirmektedir.

Bu sorunun muhtemelen birden fazla da cevabı vardır ama bizlere, iktisatçılara, sosyal bilimcilere düşen görev çok sayıda belirleyici arasından en önemlisini bulmaya çalışmaktır.

Geçen hafta Antalya’da çok zevksiz bir maçtan sonra 2 puan yitirdik.

İlk maçımız da Ordu deplasmanı; ne yalan söyleyeyim, bu maçlar artık beni pek heyecanlandırmıyor.


Bu şike rezaleti tüm boyutlarıyla aydınlanmadan da futbolün eski keyfini yakalayacağı kanısında değilim; şike yapan takımlar küme düşer ise ortaya mali problemler çıkar diyenler var, çok kısa vadede kısmen doğru olabilir ama esas mali sorun futbolun üzerinden şike gölgesi kalıcı olarak kalkmadan asla çözülmeyecek, maçlara olan gerçek ilgi asla eski seviyesine gelmeyecektir.


Etik Kurul’un raporu basına sızdırıldığında önümüze ilginç gerçekler döküldü; birileri şimdi bu raporu da değiştirtmek ya da en azından 58. Maddeye ilişmek isteyeceklerdir.

Olmaz demeyin, unutmayalım Sayın Arınç da “kimse bu yasayı aynen TBMM’ye aynen getiremez” demiş idi, sonra bu sözüyle yanlış yaptığını açıkladı.

Şike yasasını değiştirenler, Etik Kurulu’nu da, raporunu da, 58. Maddeyi de değiştirirler.

Bizler de bu sütunda bu işler niye böyle oluyor diye analizler yapmayı sürdürürüz.

Eser Karakaş

[rainman]

anlama özürlü olan biri varsa oda sensin bu arada sözünde dur delikanlı gibi seni istemiyorum neyse icanı hallet