02 October 2009, 20:37 | Mesaj No:1 |
Papatyam Editörü
Durumu:
Papatyam No :
1242
Üyelik T.:
19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
|
İSMAİL HAKKI DÜMBÜLLÜ
İSMAİL HAKKI DÜMBÜLLÜ İsmail Hakkı Dümbüllü İsmail Dümbüllü, silahşör Zeynel Abidin Efendi ve Fatma Azize Hanım’ın oğulları olarak, 1897 yılında İstanbul Üsküdar’da doğdu. Üsküdar İttihat-ı Terakki Mektebi’ni bitirdikten sonra askeri ortaokuluna başladı. Tiyatro merakı yüzünden askeri ortaokulunun üçüncü sınıfından ayrıldı. Önceleri amatör olarak Karagöz Hüseyin’in sahnesinde oynayan Dümbüllü, sonraları, profesyonel olarak, Kel Hasan’ın tiyatrolarında sahneye çıktı. 30 yaşına kadar Kel Hasan’ın yanında çalıştı. Bu dönemde tuluat (önceden hazırlanmadan, sahnede akla geliveren sözlerle oynanan oyun) geleneğini öğrendi. Kavuklu Hamdi, Naşid, Abdi, Küçük İsmail, Abdürrezak gibi dönemin ünlü ortaoyuncularıyla çalıştı. Geleneksel kavuğu Kel Hasan’dan aldı. Kendiside, ölmeden bu kavuğu Münir Özkul’a devretti. 1989 yılında da ortaoyuncular kavuğu Ferhan Şensoy’a devroldu. Dümbüllü, Tevfik İnce ile birlikte kendi topluluğunu kurarak 1928 yılında perdesini Direklerarası’ndaki Hilal Tiyatrosu’nda açtı. 1933’den sonra Anadolu turnelerine çıktı. Dönemin tiyatro anlayışı ve beğenisi giderek değişmesine rağmen Naşid’in ölümünden sonra geleneksek tiyatronun en ünlü adı oldu ve ortaoyunu geleneğini tek başına sürdürdü. Bu dönemde Ayşem, Cebe Gitti, Bülbül gibi operetlerde de oynadı. II.Dünya Savaşı yıllarından sonra özgün ses tonu, saf görünüşü ve sevimli mimikleriyle 1947’de itibaren sinemada da görünmeye başladı. Memiş(1947), Dümbüllü Macera Peşinde(1948) ve Keloğlan (1948) filmlerinde başrol oynadı. Harman sonu(1950), İncili Çavuş(1952), Ne Sihirdir Ne Keramet(1951), Sihirli define(1951) adlı filmlerde ününü pekiştirdi. Ancak bir çok eleştirmene göre, çok seyirci toplamasına karşın, filmlerdeki Dümbüllü, tiyatrocu Dümbüllü kadar başarılı olamamıştı. Kel Hasan’dan ortaoyunu konusunda öğrendiklerini kendi kişiliğiyle birleştirerek oluşturduğu “Dümbüllü Tarzı”nı hem sahnede hem de perde de sergilemeyi sürdürdü. 1953’de Kırk Gün Kırk Gece, 1954’de Mihrimah Sultan, 1956’da Dümbüllü Tarzangibi filmlerde oynadı. 1968’de jübile yaparak tiyatroyu bıraktı.Ama sanattan kopmayarak zaman zaman sahneye çıkmayı ve radyo oyunlarında yer almayı sürdürdü. Diğer filmleri: Kılıbıklar (1947), Harman Sonu Dönüşü(1950), Vur Patlasın Çal Oynasın(1952), Yıldızlar Revüsü(1952), Bayram Gecesi(1954), Fındıkçı Gelin(1954), Şeytan Mayası(1959), Gol Kralı Cafer(1962), Ekmek Parası(1962), Temem Bilakis(1963), Soytarı (1965), Nasreddin Hoca(1971). 5 Kasım1973’de İstanbul’da öldü. Kabri, Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığı’ndadır.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR ********** KALEGÜNEY |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
HANIM HAKKI | umut | Farklı Konular | 10 | 05 June 2008 11:33 |
KOCA HAKKI | umut | Farklı Konular | 3 | 05 June 2008 11:15 |
ÖLMÜŞ ANA-BABA HAKKI | umut | Ana-Baba hakkı | 0 | 03 June 2008 10:58 |
ANA-BABANIN 80 HAKKI | umut | Ana-Baba hakkı | 4 | 03 June 2008 10:49 |
ANA-BABA HAKKI | REHA | Dini Sohbetler | 4 | 18 May 2006 17:39 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |