|
Fıkra Diyarı Ben Bugün Hiç Gülmedim, Hiç Neşelenmedim Diyenlere Şimdi Gülmek, Neşelenmek ve Eğlence Zamanı... |
|
Seçenekler |
05 April 2006, 17:34 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
YALVARIŞ
YALVARIŞ Yalvarış Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Her adımda bir engel var, salmıyor, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Mümkün mü bu yolda maksuda ermek? Mümkün mü sılada dost yüzü görmek? Aşığa ar gelir geriye dönmek; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Çekilmez bir şelek vurdun arkama; Şaşırdım yollarda kaldım, akşama. Umudum her zaman bakidir amma, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Sevip sevilmemek varsa kaderde, Hangi doktor ilaç verir bu derde? Hastayım, susuzum gurbet illerde; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Ey hanlar hanını halkeden Hancı! Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı. Ey fakir ekmeği, Mümin inancı! Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Abdurrahim Karakoç
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
05 April 2006, 17:42 | Mesaj No:2 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
YALVARIŞ
[size=18px]YALNIZLIĞA ÖVGÜ[/size]
Mutluluğun gözü kördür, Yalnızlık sağır. Ondandır biri tökezleyerek yürür, Öbürü uykusunda bile bağırır. Mutluluk yalnız kendisini görür; Unutur bu yüzden ilkin kendisini. Yalnızlık kendi tutukluğunda özgür, Boyuna bekler dönsün diye sesini. Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter; Borçsuzluğuyla övünür ama kedisi doğurmaz . Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur; Boyuna kapısına döner, açan olmaz. Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var... Her ikisinin de saksılarında çiçek . Biri hep başka bir renkle solar, Öbürüyse ha açtı, ha açmayacak.
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
05 April 2006, 18:07 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Yalnız Ölürüm Bilmezsin
Kar Üstüme yağar Saçlarımı rüzgarlar tarar Gül uzar yağmur olur gelmezsin Bir bir Kesilir ikindileri Çoban ve kaval sesleri Derin bir yalnızlığa gömülürüm Bu anlarda ölürüm de bilmezsin Akşamları Üstüme karı Yorgan diye örterim Etrafta kurt ulumaları Gözlerim dolar boşanır silmezsin Sonra Gece olur El ayak çekilir hayat durur Yıldızlar kurulur gökyüzüne Gözlerimin önüne film seti olur çekilmezsin Abdülhekim Koçin
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
05 April 2006, 18:35 | Mesaj No:4 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
YALVARIŞ
[size=18px]Günaydın gelincik, nasılsın? Neden boynun bükük yaprakların sarı Seni vuran yağmur mu yoksa soğuk mu? Yoksa toprakların mı kurak Ya da adını bilmediğin diyarlardan Hüzün mü saldılar damarlarına? Ağlama be gelincik Kanatma yüreğimi Ben, sonbaharken yeterince yağıyorum Sen bari gökyüzüme umut ol. Yapraklarına can gelsin Hayatımıza neşe Ben sonbaharken, Sen hep o narin gelincik kal Yapraklarında gülücük, Mevsiminde hep bahar olsun. Tunahan Ermihan[/size][/img]
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
06 April 2006, 11:33 | Mesaj No:5 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Arkadaşım Badem Ağacı
Sen ağaçların aptalı Ben insanların Seni kandırır havalar Beni sevdalar Bir ılıman hava esmeye görsün Düşünmeden gelecek karakış... Açarsın çiçeklerini... Bense hayra yorarım gördüğüm düşü... Bir güler yüz bir tatlı söz.. Açarım yüreğimi hemen Yemişe durmadan çarpar seni karayel Beni karasevda Hemde bilerek kandırıldığımızı Kaçıncı kez balanmışız bir olmaza Koo desinler bize şaşkın Sonu gelmesede hiç bir aşkın Acalım yinede çiçeklerimizi Senden yanayım arkadaşım Havanı bulunca aç çiçeklerini Nasıl açıyorsam yüreğimi Belki bu kez kış olmaz Bakarsın sevdan düş olmaz Nasıl vermişsem kendimi son sevdama Vur kendini sende bu güzel havaya Aziz Nesin
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
06 April 2006, 12:46 | Mesaj No:6 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Gel Gayri
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir İki gözüm pınar oldu gel gayri Elim deyse akan sular tutuşur İçim dışım yanar oldu gel gayri Ayların sırtında yıllar taşındı Sanma ki garibi eller düşündü Bebekler evlendi yollar aşındı Kozalaklar çınar oldu gel gayri Hesab et gideli sen gurbet ile Otuz ay tutuldu kolay mı dile Hapisler sürgünler esirler bile Sılasına döner oldu gel gayri Abdurrahim Karakoç
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
06 April 2006, 16:32 | Mesaj No:7 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
YALVARIŞ
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda... Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum, imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni, hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum... İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı... Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum... Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı... Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil... Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi, dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum... Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana... Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi... Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda değilsin ki? Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana... Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım... Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın; dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum... Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... İnanamadığın, yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum... Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim... Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim? Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini, öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum... Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak... Söylesene unutulmak kime yakışıyor? Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor... Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum benim kırgınlığım aşk'a... Sen üstüne alındın... Pelin Onay
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
06 April 2006, 17:58 | Mesaj No:8 |
Durumu:
Papatyam No :
523
Üyelik T.:
24 August 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
xl
Geleceğim Ol
Denize dökülen bir ırmak gibi Öyle ak içime öylesine dol Yarına açılan bir yaprak gibi Unuttur mazimi geleceğim ol Hasretin yerini müjdeler alsın Bırak da mutluluk kapımı çalsın Bütün acılarım dünlerde kalsın Unuttur mazimi geleceğim ol Yorgunum yıllardır hep beklemekten Yorgunum gönlüme sabır ekmekten Kurtar artık beni hasret çekmekten Unuttur mazimi geleceğim ol Bir ömür boyunca seveceğim ol. Ahmet Selçuk İlkan
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |