Artısıyla Eksisiyle Kafein - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.KADININ DÜNYASI.::. > Beslenme ve Diyet

Beslenme ve Diyet Doğru Beslenmenin Kuralları, Diyet İle İlgili Bilmek İstediğiniz Herşeyi Bu Bölümde Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 20 March 2008, 12:10   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Artısıyla Eksisiyle Kafein

Artısıyla Eksisiyle Kafein

Artısıyla Eksisiyle Kafein
Kafeinin tansiyona ya da adet öncesi sendroma etkisi var mı? Kalp ve mide için zararlı mı? Baş ağrısı veya bağımlılık yapar mı? Uykuya, mesane sorunlarına, panik atağa etkisi ne? Herşeyden önce psikolojik bir canlandırıcı olan kafeinle ilgili yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlar...

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, hamileliğin ilk dönemlerinde kafein kullanımının düşük tehlikesini artırdığını gösterdi. Journal of American Medical Association (JAMA)da yayınlanan araştırmada, hamileliklerinin ilk üç ayında düşük yapan 550 İsveçli kadın incelendi ve elde edilen veriler düşük yapmayan 950 kadınınkilerle karşılaştırıldı. Sonuçta, günde 1-2 fincan kahve içen kadınlara düşük yapma riskinin hiç içmeyenlere kıyasla yüzde 30 daha fazla olduğu gözlendi. Kahve tüketimi günde 4 fincana çıktığında risk yüzde 40’a yükseldi. Günde beş fincanın üzerinde kahve içenlerde ise yüzde 220 oranında bir artış hesaplandı.

Bu duruma neden olan faktörler bilinmemekle birlikte, hamile kadınların metabolizmalarının kafeini çok daha yavaş özümsediği biliniyor. Plasentaya nüfuz eden kafein, korunmasız olan fetus üzerinde toksik bir etki yaratıyor.

Hamile kalmaya çalışanlarda da kafeinin olumsuz etkisi olduğu biliniyor. Daha önce yapılan çeşitli araştırmalar, günde 2,5 fincanın üzerinde kahve içen kadınlarda kısırlık oranının daha yüksek olduğunu göstermekteydi. Bu nedenle bebek sahibi olmak isteyen kadınlara, bir süreliğine kahveden uzak kalmaları tavsiye ediliyor.

Amerikan İlaç ve Gıda İdaresi’nin bu konuda resmi bir açıklaması bulunmamasına karşın, gebelik süresinde kafeinden mümkün olduğunca kaçınmak akıllıca olacaktır.

Ne Kadar Kafein Alıyoruz?
İstatistiklere göre kadınların günlük ortalama kafein tüketimi 280 mg olarak ölçülüyor. Bu miktar, 2-2,5 fincan kahveye eşdeğer. Kafein tüketiminin büyük kısmı kahveden kaynaklansa da, yegane kafein kaynağı kahve değil; karbonhidratlı içeceklerde de önemli oranda kafein bulunuyor. Yine çay da önemli bir kafein deposu; rengi koyulaştıkça içerdiği kafein miktarı artıyor. Şirketler, kafeini tadı için kullandıklarını söyleseler de, araştırmalar asıl nedenin bağımlılık yaratması olduğuna dikkat çekiyor.

Hangi içecekte ne kadar kafein var?
Filtre kahve - 135 mg
Hazır kahve - 95 mg
Espresso - 50 mg
Kafeinsiz kahve - 3 mg
Kola - 46 mg
Portakallı gazoz - 40 mg
Gazoz - 54 mg
Demlenmiş çay - 35 mg
Yeşil çay - 25 mg
Poşet çay - 25 mg
Sütlü kakao - 8 mg
Kahveli dondurma - 85 mg
Bitter çikolata - 31 mg

Kafein Sağlığa Zararlı mı?
Kafeinin kanser riskini artırdığına ilişkin hiçbir kanıt bulunmuyor. Ancak kanser denildiğinde kadınların ilk aklına gelen kanser türlerinden bir meme kanseri; ve kafeinin meme dokusunu etkileyerek kist oluşumuna neden olduğu yolunda söylentiler dolaşıyor.

Kafein almayı bıraktıktan sonra kendilerini daha iyi hissettiklerini söyleyen hastalar yok değil. Öte yandan Amerikan Beslenme Derneği tarafından yürütülen bir çalışma, kafeinin göğüs dokusu üzerinde herhangi bir etkisi bulunmadığını gösteriyor.

Ancak bu konuda da tam bir görüş birliğine varılmış değil. Daha eski araştırmalar, günde 500 mg’ın üzerinde - beş fincandan fazla kahveye eşdeğer - kafeinin kist oluşumu riskini artırdığını göstermekteydi. Bu durumda verilebilecek en akla yakın tavsiye, kist oluşumuna yatkın olan ve göğüslerinde ağrı ve şişlik hissedenlerin kafein tüketimini sınırlandırmaları olabilir.

Kemik Erimesine Yol Açar mı?
Kafeinin vitamin ve minerallerin (özellikle de kalsiyum ve demir) emilimini bloke ettiği biliniyor. Ayrıca diüretik etkisi nedeniyle kalsiyum depolanmasına olumsuz etkide bulunuyor; zira kalsiyum idrar yoluya da dışarı atılıyor.

Bu noktada, fazla kafein tüketiminin kemik yoğunluğunu azalttığını düşünmek akla yakın. Öte yandan Penn State College’de yapılan yeni bir çalışma, normal kafein tüketiminin kemik erimesine neden olmadığını gösteriyor. Amerikan Ulusal Osteoporoz Derneği de, kafein ve kemik erimesi arasında herhangi bir ilişkiye rastlanmadığını bildiriyor.

Bu konudaki endişelerin hedef kitlesi elbette ki yetişkinler. Süt yerine kafeinli içecekler kullanmaya alışkın olan yetişkin nüfus, yeterince kalsiyum alamıyor. Bu durumda sütlü kahve içmek, mantıklı bir çözüm olabilir ve ihtiyaç duyulan kalsiyumu sağlayabilir.

Kafeinin Tansiyona Etkisi Var mı?
Kafein tüketimi kan basıncını birkaç dakikalığına, hatta birkaç saatliğine yükseltebilir, ancak yüksek tansiyona yol açmaz. Ancak zaten yüksek tansiyonu olan kişiler yoğun stres altındayken kafein tüketimiyle tansiyonlarının daha da yükseldiği ve inme riskinin arttığı belirlenmiştir

Kafeinin Kalbe Zararı Var mı?
Kahve çarpıntıya, düzensiz ve hızlı kalp atışına neden olabilir. Bu durum, aritmisi veya kalp rahatsızlığı olanlar için problem yaratabilir. Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, günde altı fincan ve üzerinde kahve içenlerin kalp krizi geçirme risklerinin arttığını gösteriyorsa da, kafeini tek başına kalp hastalıklarından veya kalp krizinden sorumlu tutmak yanlış olur.

Kafein Baş Ağrısı Yapar mı?
Kafein, baş ağrılarına karşı kullanılan ağrı kesicilerin etkisini artırır. Ancak sürekli kullanımı, baş ağrılarının tekrarlamasına neden olabilir. Reçetesiz satılan ilaçların kafeinle birlikte iki günden daha uzun süre alınmaması gerekir.

Adet Öncesi Sendroma Etkisi Var mı?
İdrar söktürücü özelliği dolayısıyla bir yandan şişkinlikten kaynaklanan rahatsızlıkların giderilmesine yardımcı olan kafein, diğer yandan kan şekerini düşürerek adet öncesi sendromu şiddetlendirebilir. Bazı çalışmalar gösteriyor ki, günde 3-4 fincan kahve içenlerde adet öncesi sendrom şikayetleri üç misli artıyor.

Mesane Problemlerine Etki Eder mi?
Kafein böbrekleri çalıştırarak daha sık idrara çıkmayı sağlar. Bu durum bir süre sonra mesanede tahrişe ve rahatsızlığa neden olabilir.

Uykusuzluğa Neden Olur mu?
Kafein, uyku hormonu olarak bilinen melatonin düzeyine etki eden bir uyarıcıdır. Metabolize edilebilmesi için 4 ila 7 saat gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca doğum kontrol hapı kullanan veya östrojen takviyesi alan kadınlarda bu süre iki katına çıkar. Bu nedenle öğleden sonra içilen bir fincan kahve geceyarısında uykunun kaçmasının sorumlusu olabilir.

Ankisiyete veya Panik Atağa Yol Açar mı?
Yüksek dozda kafein, beyin kimyasını etkileyerek anksiyete ve panik atak oluşumunu güçlendirebilir.

Mideye Dokunur mu?
Kahve, hatta kafeinsiz kahve, midede asit üretimini artırarak yemek borusu ve mide geçişini etkiler. Bu durum da midede rahatsızlığa ve yanmaya sebep verebilir.

Kafeinin Faydaları
Araştırmalar, kafeinin pek çok olumlu etkisinin de bulunduğunu gösteriyor. Herşeyden önce, kafeinin psikolojik bir canlandırıcı olduğunu söylemekle başlayalım. Uyku hali yaratan adenosin adlı bir beyin kimyasalını bloke eden kafein, düşünsel performansı artırır ve ruh haline olumlu katkıda bulunur. Üstelik bu etkisini 50 mg’dan az dozlarda (örneğin bir fincan çay ile) dahi gösterir.

Kas koordinasyonunu ve gücü artırır.
Enerji sarfiyatını yükseltir ve daha fazla kalori yakmaya yardımcı olur.
Akciğerlere giden solunum yollarını rahatlatır ve astım krizlerini azaltıcı etkisi vardır.
Bağırsakları yumuşatıcı bir etkisi vardır. Ancak fazla alındığı takdirde ishale yol açabilir.
Günde 2-3 fincan kahve içen erkeklerde safrataşı oluşumunu azalttığı görülmüştür.
JAMA’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre kafein tüketimini artırarak Parkinson riski azaltılabilir.

Bağımlılığa Yol Açar mı?
Kafein de tıpkı nikotin, amfetamin ve kokain gibi bağımlılık yaratan bir madde. Beyinde dopamin gibi belli bazı sinir iletkenlerini artırarak alışkanlık yaratıyor. Bir fincanlık bir doz bile bağımlılığa sebep oluyor ve bu miktar alınmadığı zaman vücutta tepkiler meydana geliyor. Dahası, bütün bu semptomların ortaya çıkması için yalnızca üç günlük kullanım yeterli.

Belirtilen semptomlar arasında baş ağrısı, yorgunluk, huzursuzluk, depresyon, konsantrasyon bozukluğu, hatta soğuk algınlığı belirtileri sıralanıyor ve en az 1-2 hafta devam ediyor.

Kafeini Bırakmalı mı?
Bu karar kişiden kişiye değişiyor. Uzmanlara göre kafein tüketiminden uzak durması gereken kişiler şöyle sıralanıyor:

Hamileyseniz veya hamile kalmak istiyorsanız,
Yüksek tansiyonunuz varsa,
Çarpıntınız varsa,
Midenizde yanma hissediyorsanız,
Panik ataktan şikayetçiyseniz,
Mesane problemleriniz varsa, kafeine dur demeniz iyi olur.
Ayrıca osteoporoz risk grubundaysanız yeterince kalsiyum aldığınızdan emin olmanız gerekiyor. Kafeinden vazgeçmeye niyetiniz yoksa da en azından ölçüyü kaçırmamanızda fayda var. Günde 400 mg’ın üzerinde kafein tüketimi zararlı bulunuyor. Şayet belirtilen sorunlar sizin için geçerli değilse ve herhangi bir şikayet yaşamıyorsanız, günde 3, 4, hatta 5 fincanı keyifle yudumlayabilirsiniz.
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.