|
Öyküler & Hikayeler Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Öykülere, Hikayelere Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
![]() ![]() |
|
Seçenekler |
![]() |
Mesaj No:1 |
![]() Durumu: ![]()
Papatyam No :
145
Üyelik T.:
16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
![]() GAME OVER Büyük bir bilgisayar firmasının genel müdürü, bilgisayar fuarında kendi standının bir işiyle ugraşırken telaslı bir baba sokulur yanına... "Kardeş bakar mısınız," der, tezgahtar sandığı genel müdüre. "Çocuğuma bir bilgisayar almak istiyorum. Hangi modeli tavsiye edersiniz? Ram'ı kaç olsun? Hafizası kaç gigabayt olursa iyidir? CD okuyucusu recordable olursa daha iyi olur mu? Ekran kartı kaç megabayt olursa iyi sonuç alırız? Bu modeli ileride update edebilir miyiz?" Bilgisayar firmasının müdürü, nefes almadan konuşan ve isteklerini ardı ardına siralayan baba sözünü bitirince araya girer... "Cocugunuz kaç yaşında?" "On bir." "Siz ona en iyisi gidin bir bisiklet alın beyefendi.." Ne zaman satanizmin pencesine düşüp intihar eden gencçerin haberini okusam gazetelerde, hep bu öykü gelir aklıma. Bilgi amacı ile kullaniımayan bilgisayarların insan üzerine tahribatından kuskulanırım hep. Bu kez de oyle oldu zaten. Çocuklarını ortalıkta patırtı yapmasınlar diye dört-beş yaşlarında bilgisayarın önüne oturtan anne ve babalar, onlara artik bir bilgisayar oyunu kadar uzak kaldıklarını çok geç fark ettiler bence. Potansiyel katil yetiştiren Doom oyunlarının, kötü ile iyiyi ayırmaktan yoksun taze beyinlere şeytan veya kurban olmayı ögütleyen fantastik interaktif safsatalarin, büyücüler, cadılar, efsunlu yüzüklerden ibaret saçma sapan Hollywood yapımlarının o güzelim kuşagı gelip koyduğu yer elbette ki bir uçurumun kıyısı olacaktı. Ustelik en eğitimlilerin arasından cıktı bu intiharlar. Ve çok şaşırdı anneler babalar. Oysa o okula girebilmek icin yıllarca bir tek şey öğrettiler çocuklarına: "Bilgisayarının başına otur ve diğerlerini parçalamayı öğren. Eğer test sınavlarında senin yaşındaki 10 arkadaşını elersen, yani 10 arkadaşının hayatını kaydırabilirsen, onları mahvedersen yabancı dille eğitim yapan o okullara girebilirsin... Mutlu olmak için 10 kişiyi mutsuz etmen lazım çocugum." Böyle hazırladılar çocuklarını hayata. "Parçala, yok et ve öldür..." Yok et arkadaslarını öldüremediklerini de intihara teşvik et... Ödürdüğün sürece hayatta kalırsın evlat. Mutluluk sadece ve sadece başarıdır. Oysa bir çocugun mutlu olması için oyunları, bebeği, futbol topu ve bir bisiklet yeter... Bir bisiklet bazen daha cok şey öğretir çocuga. Ama aileler arasında insan yetiştirmek yerine sınavlari birer birer kazanan bir robot yetistirme eğilimi daha cok ağır basıyor.Onları ağaç seven, deniz seven, kuş seven, doğa seven birer çocuk olarak yetiştirmek yerine onlardan test hocasını sevmelerini istiyoruz nedense. Oysa düşünsenize; sadece hayvan sevgisi aşılasanız bile kedilerin katledildiği aptal şaptal satanist ayinlerden uzak durur çocugunuz. Sadece bir kedi sevgisi... Mırıl mırıl bir kedi sesi, gürül gürül akan bir hayat olur... Kumsala vuran deniz yıldızlarını kurtarmak için onları birer birer denize atan çocuga "Kumsalda milyonlarca deniz yıldızı var. Ne fark eder ki" diye sorduklarında, denize fırlattığı deniz yıldızını göstererek "Bunun için çok sey fark edecek" demek için, dolaşıan kumsallarda hiçbir zaman "Game Over" yazmaz kumların üzerinde... Can Dundar [size=18px]iNSANLAR FELSEFEYi ÇOCUKKEN MASALDAN, SONRA KiTAPLARDAN, iHTiYARLAYINCA DA ARKALARINDA KALAN HAYATLARINDAN ÖĞRENEBiLiRLER.[/size]
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |