Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Etraf Mutluluk Kaynıyor...
Konu Başlıkları: Etraf Mutluluk Kaynıyor...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 February 2006, 17:16   Mesaj No:1

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Etraf Mutluluk Kaynıyor...

Etraf Mutluluk Kaynıyor...

[size=18px]Etraf Mutluluk Kaynıyor…[/size]

Kimine göre üstün bir başarı…
Kimine göre aya ulaşmanın verdiği hafiflik…
Kimine göre hayallerin ötesine ulaşmak…

Kimine göre şan…
Kimine göre şöhret…

Kimine göre çok para…
Kimine göre bekleyip durduğu bir şey… ama kendisi bile bilmiyor o şey ne…!

Sürekli mutsuz olduğundan bahseden son danışanımla yaptığım görüşmede aklıma geldi sizlerle de bu konuyu paylaşmak…

Seanslarda en çok bunu konuşuyoruz…

Eğitim ve kültür seviyesi farklı olsa da her insan, kendisine "mutluluk" buldurayım diye geliyor…

Düzenli terapötik ilişkiyle buluyorlar da nitekim…

Herkes kendisine bir mutluluk resmi çizmiş sevgili dostlar… onun peşinde koşturup duruyor… gün geliyor… yakalıyor… mutlu oluyor… sonra birden huuupppp… uçup gidiyor mutluluk… nereye? Başka limanlara…

Sonra başka bir hedef belirliyor kişi… onun peşinde koşturuyor uzun zaman… elinden geleni yapa yapa… sonunda kavuşacağı mutluluğu bekleye bekleye…

…yakalıyor birden… ya iyi bir işti beklediği… ya babasının mirasındaki kendi payına düşen arsa… ya annesinden kalan ev… ya yıllardır beklediği kariyer… ya o peşinden aylarca koştuğu, bir gülüşü için dünyayı feda edeceğini zannettiği sevgili…

…gün geliyor… yakalıyor… sonra ne oluyor? Geçen kısa bir süreyle gerçek mutluluğun bu olmadığını anlıyor…

Şimdi sizlere terapötik bir mutluluk tanımı yapmak lazım bence…
Nedir bu mutluluk?

Ali'nin peşinden koştuğu Ayşe mi? Ya da Serkan Bey'in beklediği mevki…?
Herkese göre başkadır mutluluk sevgili dostlar…

Herkesin kendisini göre tanımladığı bir mutluluk resmi mutlaka vardır. Kimileri bu resmin farkındadır… kimileri değildir… ama o resim herkesin zihninde vardır…

Peki bu resim herkeste varsa niçin herkes mutlu olamıyor…?

İnsanlar eğer, adına mutluluk dedikleri şeyi, gökyüzüne çıkarırlarsa… ulaşamayacakları yere koyarlarsa, yakalanması zor bir nesne haline gelir…

Hatta mutluluğu çerçevelerlerse, adını koyarlarsa daha da zorluk çekerler…

Çünkü mutluluk denilen şey, şekli şemali olan bir obje değil ki resmedilsin…!

Masa değil… kaşık değil… koltuk değil… araba değil… eş değil… nesnel ve gösterilebilir bir yanı yok… tam da bu nedenle bir yerlere, bir şeylere, birtakım süreçlere mahkum edilmemelidir…

Ve mutlulukla ilgili en çok yapılan tipik hata şudur:

İnsanlar zannediyorlar ki mutluluğu bir yakalarlarsa, bir daha hiç mi hiç onu ellerinden bırakmayacaklar… sımsıkı sarılacaklar… geri kalan hayatlarında asla üzülmeyecekler…

İnsan duygularıyla yaşayan bir varlıktır. Duyguların çeşitli olması, gün içinde bazılarının yer değiştirerek yaşamasından ibarettir. Bir şey gelecek diye anında öbür duygu hoooppp diye uçup bir yerlere gitmez…

Aslına bakılırsa, "ne istiyorum?"un cevabını bulamayan insanların yaşadığı zorluktur mutluluğu yakalayamamak… çünkü kişi ne istediğini bilmiyordur. Kendisi için, hayatı için neler yapması gerektiğini de…

Sorun kendinize lütfen… hadi şöööyyyle koltuğunuza yaslanın ve sorun… ama lütfen yazının gerisini okumadan önce bu soruyu kendinize sorun…

Kendim için ne istiyorum…?

Cevaplar geldi mi…?

Nasıl cevaplar verdiniz kendinize…?

İyi bir iş istiyorum…? İyi bir eş istiyorum? İyi bir üniversite kazanmak istiyorum…? Hayırlı evlatlar istiyorum…? … ????


…hep geleceğe yatırım yapan cevaplar değil mi?

Peki, kaçınız hemen bir dakika sonrası için bir şey istedi…?

…guruldayan karnımı doyurmak istiyorum…

…susayan dilimi hemen ıslamak istiyorum…

…köşedeki marketten dondurma almak istiyorum…

…aşağıya parkeden arabaya şöyyyle bir göz atmak istiyorum…

…ağlayan gözlerimin sularını silmek istiyorum…

…içerde avaz avaz bağıran eşimin susmasını istiyorum…

…vs…vs…vs…

…kaçımız hemen yakın gelecek için bir şeyler istedi??

İşte sevgili dostlar… gelecek için bir şeyler isterken, birkaç dakika, birkaç saat sonrası için bir şeyler istemeyi hepimiz unutur olmuşuz maalesef…

Zannediyoruz ki –evet bu kesin olarak bir zan- isteme fiili devreye girince, hep uzun vadede şeyler hayal etmeliyiz…

Oysa ne ilgisi var…? uzun süre sonrasını hayal ederken, burnumuzun dibindeki ulaştıklarımızı bir türlü göremiyoruz… sanki onlar bizim isteğimiz değilmiş gibi…

Tüm bunların mutlulukla ne ilgisi var diyenler için devam ediyorum…

Çok ilgisi var… insanı ilgilendiren her bir kavramın, her bir eylemin birbiriyle hep bir ilgisi vardır zaten…

Ne istediğini bilen insanlar, "ne istiyorum"un cevabını kısa vade için de verebilen insanlar, genel profilde daha mutlu insanlar oluyor…

Çünkü yıllarca bir şeye ulaşmaları için bekleyip durmaları gerekmiyor. Kendisine vermek istediği hediyeyi veriyor ve mutluluk kavramını abartmıyor…

Diyelim ki karnı açtı… doyurdu… mutlu hissediyor kendisini… o sırada patronu azarladı… üzülüyor… mutfağa geçip bir çay alıyor eline… yudumlarken üzüntüsünü atabiliyor…

Duygular araba tekerleğinin her noktasının yer değiştirmesi gibi birbirini hızla takip eder çünkü… biri gider biri gelir…

Yeryüzünde mutlu olmak ve artık hiçbir şeye üzülmemek diye bir durum kimse için asla yoktur sevgili dostlar…

Üzüntüler ve can sıkıcı olaylar elbet olacaktır… önemli olan onlarla baş etmeyi bilmek ve yerine farklı bir duyguyu oturtabilmektir.

Ünlü bir manken hatırlıyorum… yıllarca mutluluğu aradığını söyleyip duruyordu… bir türlü mutlu olamadığını anlatıyordu her yerde…

Bir gün anne oldu…kendisiyle röportaj yapan gazetecilere söylediği cümle hala aklımda:

"Anne olduktan sonra mutluluğu tanımı değişti…" diyordu… ve ekliyordu… "Önceden daha uzaktı mutluluk… çok abartı yerlere yerleştirmişim onu… şimdi mutluluk dibimde… çocuğum gazlanınca canı yanıyor… gaz çıkarıyor… rahatlıyor… o anda dünyanın en mutlu insanı ben oluyorum… mutluluğun bir bebeğin gazında olduğunu söyleselerdi eskiden, hayatta inanmazdım…"

Buradaki espri güncel olmak… günü yakalamak… ufuklara ertelemeler yapmamak… yakını görmekle ilgili… ve dokunsallıkla… duyguyla ilgili… insan olmakla ilgili… insanın içindeki karanlığı, aydınlığa çevirebilmesiyle ilgili…

Yarım saat içinde yetişmem gereken bir konferans öncesi, bu yazıyı hazırlayabildiğim için inanamayacağınız kadar mutluyum...

Böyle bir pencereden bakınca etraf mutluluk kaynıyor bence…

Etraf mutluluk kaynıyor dostlar… mutluluk her yere saçılmış…

Sevgiyle kalın…(alıntı- her nerdense!)
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla