Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 March 2008, 11:29   Mesaj No:22

mavibalik

Papatyam Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:mavibalik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1260
Üyelik T.: 19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:34
Mesaj: 67
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)

Seri Katillerin Potansiyel Mağdurlarını Algılayışları

Bir seri katil evinden dışarıya kurban aramak için adımını attığında, her zaman bir sonraki kurbanı hakkında fikri yoktur. Hatta gerçekte bununla hiç ilgilenmez bile. Karşılaşacağı insanın korkularını, ümitlerini, hoşlandıklarını, hoşlanmadıklarını geçmişteki düş kırıklıklarını ve geleceğe ait hedeflerini hiç umursamaz. Birisinin sevgilisi olabileceğini bile düşünmez. İlgilendiği kadarı ile, bu dönemde, bir sonraki kurbanı insanoğlu değildir. Yani bir sonraki kurbanı ile karşılaşmadan önce bile, çoktan insan ve insani değerlerden soyunmuş, tek taraflı olarak karşısındakinin, insan olmakla ilgili hiçbir hakkının olmadığını kabullenmiştir.

Bu, seri katilin gelecekteki kurbanlarını algılayışıdır. Her biri sıradan bir cisimden başka bir şey değildir. Daha da ileride depersonolize olduğunda, yani kişilerin duygu düşünce ve varlıklarını önemsemediğinde, her bir kurban onun için, sadece el konulacak, kullanılacak bir şey olarak varolduklarını düşünür. Bunun ötesinde, görmediği kurbanı sadece kullanılacak bir obje değil, aynı zamanda son derece değersiz, vahşi ve zalimce davranışlarda, bulunabileceği bir objedir. Bir seri katilin kafasında hiçbir şey ve hiçbir kimse avlanmak için kafasına koyduğu ismi ve yüzü belli olmayan kurbanından daha değersiz değildir.

Neden bir seri katil kendi dışındaki insanlara karşı bu kadar aşırı ve mantıksız bir tutum içerisindedir? Nasıl diğer insanlardan bu kadar nefret eder, daha hiç görmediği karşılaşmadığı birisini bu kadar değersiz görür? Bu soruların cevabı şudur; yıllardır kafasında hayalinde vahşeti için besleyip büyüttüğü aşırı arzu ve isteği, seri katili hayalindeki vahşi ve zalim karakteri oynatma zamanın gerekli olduğu bir yere getirir. Bu geldiği yer, seri katili insanların biri tarafından elde edilmeyi bekledikleri bir havuzda bulunuyormuş olduklarına inandıran bir pozisyondur. Çünkü vahşeti hak eden objelere kendi istediği cezayı verecektir.

Doğal olarak, bu dış görünüş geceleri yükselmez, bir seri katil güzel bir güne diğer insanlardan nefret etme ve insanları öldürme isteğiyle uyanmaz. Kişisel vahşi aktiviteleri onun hayalindedir ve nefretini yönlendiren duyguların varlığı genellikle azalır. İlk önce kendi beynindeki kareler tarafından hayalinde gizil planlar oluşturur. Daha sonra oluşturduğu bu hayaller ona zevk ve kişisel tatmin hissi verir, bu his kontrol güç ve başarmadan dolayı yükselir, seri katil kendini vahşet arenasında cezalandırıcı rolünde görmeye başlar.

Seri katil bu hislerin ne olduğunu, ne için olduğunu tarif edemez, tanımlayamaz fakat ona göre tüm bu faktörler kendini iyi hissettirir. Aklında vahşeti oynamaya devam eder. Bu dakikada kurbanı tamamen hayalidir ve o bu durumdan memnundur. Bu ilk merhalede, seri katil yaşayan kurbanıyla ilgili vahşetini sergileme ihtimaliyle alakalı ciddi hiçbir hareket göstermemiştir.

Hayalindeki bu imajlarla uğraşırken bir eroin bağımlısı gibi davranır. Hep daha kuvvetli kafa yapıcıları bulmaya çalışır, daha kuvvetli kafa yapıcı demek, kişisel tatmini arttırıcı şey demektir. Bu aşamada geleceğin seri katili, aklındaki şiddet ve karşı koyamadığı vahşet arzusunu transfer etmek için tam olarak kişileştirerek belirlemediği kurbanını kullanır. Beynindeki oluşturduğu karelerden sıkılmış ve sınırlı sayıdaki oluşturduğu hayallerden tatmin olmadan yaşamayadevam etmektedir. Aklında daha yeni imajlar daha sofistike kurbanlar aramaya başlar. Seri katil kitap, televizyon, dergi gibi kaynaklardan elde ettiği imajlarla şiddetini şekillendirir. Ona yeni şeyler katar ve bu şiddeti hayalinde ki kurbana uygulayarak, vahşetini kuvvetlendirir.

Bu süreçte bir sonraki adım, hayaldeki vahşetin seri katili tatmin etme düzeyini yitirmesidir. Böylece seri katil hayalinde oluşturduğu vahşeti gerçek hayatta gerçek kurbanlar üstünde uygulamaya başlar, okulda işyerinde veya yaşadığı yerde komşusuna. Bu yeni eğilimin başlamasıyla kendisini komşu kızına yada kütüphanedeki adama şiddet uygularken düşünür. Fakat halen böyle bir şeyi onlara yada başka birisine yapmayı göze alamaz. Bu zalimce hayaller onun daha sonraki hareketleri üzerinde etkili olacaktır. Komşu kıza yada kütüphaneciye şiddet uygulamak için yapacağı şeylerin kafasında oluşmasına izin verecek teknikleri oluşturur. Oynayacağı rolün tekniklerini güçlendirmeye devam eder, yeni oyunu hayalinde oluşturduğu karakterleri gerçekleriyle değiştirmektir. Ama bu yenilikte zamanla yeni olma ve tatmin olma özelliğini kaybeder.

Başkalarını kişiliksizleştirme deneyimi kazandığından, çekingenliğinden vazgeçmesi kendisi için gerekli olan etkili uyarının (teyakkuzun) dağılmasına yol açar. İlk defa başka bir canlıya şiddet uygulama düşüncesi kafasında gerçekten oluşur. Sonuçta seçim zamanı gelir ve kaçınılmaz, oluşmaya başlar. Kafasında denemelerini yaptığı vahşeti, hayal kurmasında elde ettiği duyguları durduramaz. Geleceğin seri katili artık bilir ki ancak, zalimce fantezileri uygulamaya geçirmekle, içindeki vahşet arzusunu tatmin edecektir. Geçmişte kendi rahatını gözardı etmediği gibi, şimdi de etmeyecektir. Aslında bu defa rahatını gözardı etmeyi psikolojik olarak imkansız bulacaktır ki bu şiddet arzusundan kaynaklanmaktadır.

Artık bu engelleri geçerek kurban aramaya başlayacaktır. Potansiyel kurbanlar ileride onun oyununun aktörleri olacaktır. Kurbanlarını düşünmeye devam ettikçe, onları gözünde değersizleştirecektir. Oysa ki kurbanlar, bir yerlerde dolaşmaktan başka bir suç işlememektedirler, seri katil kurbanların bu muameleyi hak ettiğine inanır. Potonsiyel kurbanlar onu farkında bile değilken, o, onları cezalandırmayı kendi hakkı gibi görmektedir. Bu ve bunun gibi kendi içinde öldürmeyi mantıklı bir hale getirmesi öldürmek istediği insanları ekinlere zararlı böcekler gibi görmesini sağlar.

Bu tür tüm vicdanı susturma, aklında bu işi mantıklı hale getirme işlemi, kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Fakat bir seri katil için bunlar gereklidir. Seri katillerin her biri kendi içsel hayatlarında, gelecekteki kurbanlarının masum oldukları, bu vahşeti ve kötü davranışı hak etmemiş oldukları yatmaktadır. Bu kabullenim aynı zamanda niyetli oldukları vahşetin ve yanlışında kabullenimidir. İyiliğe ve iyiliğin verdiği hazza alışık olarak büyümüş birisi, böyle bir yanlışlığa tolerans göstermez. Sadece anlayış göstermemekle kalmaz, bu onun için imkansızdır.
Alıntı ile Cevapla