Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - En son hangi gönlü yaralıyı teselli ettiniz?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 March 2006, 10:51   Mesaj No:1

rainman

Papatyam Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:rainman isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 269
Üyelik T.: 01 April 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ERZURUM
Yaş:45
Mesaj: 558
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart En son hangi gönlü yaralıyı teselli ettiniz?

En son hangi gönlü yaralıyı teselli ettiniz?

En son hangi gönlü yaralıyı teselli ettiniz?

Sanki pek çoğumuzun omuzlarında dünyanın yükü varmışçasına dertliyiz, sıkıntılıyız, şikayetçiyiz. Büyüklerimiz, aldıkları her nefesin hesabını nasıl vereceklerini düşünürken, bizler onlarca nimetin içinde utanmadan şikayet ediyoruz halimizden.
Hem Müslüman, bırakın şikayet hakkı olmasını, musibete uğrayanların, yarası olanın yanında olmalıdır o. Çünkü ‘teslim olan' anlamındaki Müslüman, bu dünyanın geçici olduğunu en iyi bilmesi gereken kişidir.

Yeryüzünde ondan fazla sıkıntı çekene rastlamayan Peygamber Efendimiz (sas), bırakın halinden memnuniyetsizlik göstermeyi, en sıkıntılı zamanlarında bile sıkıntıda olanlara yardım elini uzatıyordu. Sayısızdır, elindeki hurmayı ağzına götürecekken bir başkasına sunduğu, örneği çoktur en dertli anlarında dertlilerin yanında olduğu... Rahmet Peygamberi, bizlere de aynı tavsiyeyi emir buyuruyorlar: “Kim musibete uğramış birini teselli ederse onun o dert sebebiyle kazandığı sevap kadar sevap kazanır.” (İbn-i Mace)

Sahi, sıkıntıların peşpeşe geldiği, insanların çeşitli dertlerden dolayı psikolojik problemler yaşadıkları günümüzde kaç insanın derdine derman olmaya adadık kendimizi? Kaç tane dostumuzu, arkadaşımızı sadece teselli edip ‘Yanındayım, istediğin zamanda yanında olurum.' mesajını verdik? Bu yaşımıza kadar kaç tane genci uyuşturucunun, fuhuşun çirkin çarklarından çekip çıkardık? Yoksa insanlığın hizmet beklediği bizler, kendi çıkmazlarımız içinde boğulup gidiyor muyuz? Yoksa bizler mi teselli edilmeye muhtaç hale geldik?


Bıkkınlık yok

Ramazan'ın uhreviliğini bir kere daha yaşatalım kalplerimize ve her hafta en az bir kişinin sıkıntılarını paylaşalım. Haydi hemen bakının etrafınıza ve bu hafta kimin derdini bir çay sohbetinde dinleyeceğinize karar verin...

Yazar: SALİH YUSUFOĞLU
__________________
KİŞİSEL NEYİMİZ VARKİ İMZAMIZ OLSUN
Alıntı ile Cevapla