Saça sürülen jöle ve boya gusle ne zaman engel olur?
Saça sürülen jöle ve boya gusle ne zaman engel olur?
Soru: Çocuklarımız bazen saçlarına jöle denen bir sıvı sürüyorlar. Saç, sürülen bu sıvı ile dimdik duruyor, hatta bakınca bir bakıma çirkin ve korkunç bile görünüyor, gereksiz bir uygulama olduğu da biliniyor.
Bazıları bunun gusle mani olacağını da söylüyorlar. Jöle süren gencin guslünün sahih olmayacağını iddia ediyorlar. Siz nasıl bakıyorsunuz bu iddiaya? Jöle süren gencin guslü sahih olmuyor mu, yıkansa da gusülsüz mü kalmış oluyor?
Cevap: Efendim, gusül demek, bedenin her tarafının ıslanıp iğne ucu basacak kadar da olsa vücutta kuru yerin kalmaması demektir. Şayet gusül ederken, yani cünüplükten kurtaracak yıkanmayı yaparken bedenin herhangi bir yerinde kuru nokta kalsa bu gusül yapılmış olunmaz. Çünkü bedenin bir yerinde (isterse iğne ucu basacak kadar olsun) kuru kalsa gusül tamamlanmış sayılmaz.
Bu sebeple ister saçlarda isterse parmak aralarında asla kuru yer kalmamalı, bedenin tümüne su temas etmiş olmalı ki guslün tamamlandığına kani olunsun.
Bu temel ölçüden hareketle jöle konusuna bakabiliriz:
Jölenin gusle mani olduğunu söyleyebilmemiz için, sürüldüğü saçın üzerinde tabaka oluşturması, altına suyu geçirmemesi lazımdır ki, ‘jöle gusle manidir’ diyebilelim. Yani soru, ‘Sürüldüğü saçın üzerinde tabaka teşkil ediyor mu, yıkanırken üzerine dökülen suyun saçı ıslatmasını önlüyor mu?’ sorusudur. Önlüyorsa, yani saçın kuru kalmasına sebep oluyorsa, iddia doğru sayılır, ‘jöle gusle manidir’ denebilir. Şayet, yıkanırken suyun saçı ıslatmasına mani olmuyorsa, suyla birlikte o da akıp gidiyorsa, elbette böyle bir engelden söz edilemez, ‘jöle gusle manidir’ denemez.
Yanlış anlamayı önlemek için tekrar edelim: Başa dökülen suyla jöle de, saç boyası da sabun köpüğü gibi akıp gidiyor, saçta sürülen jöleden engel kalmıyor, böylece saçlar, baştan aşağı dökülen suyla ıslanıyorsa jölenin, boyanın gusle mani olduğunu iddia etmek doğru olmaz. Çünkü başa dökülen suyla jöle de akıp gidiyor, boyasız kalan saç suyla temasa geçiyor, temizlenmiş oluyor, saçta ve başta kuru kısım kalmıyor. Bu durumda, başın ve saçın kuru kalmasına sebep olmuyor ki, ‘gusle mani oluyor’ diyelim.
Böyle bir tespiti, başına bu gibi sıvıları, boyaları sürenler daha iyi yaparlar. Jöle sürdükten sonra dimdik duran saçlar, suyun altına girince yine aynı şekilde dimdik duruyor, suyun saça temasına engel oluyor mu, yoksa su, jöleyi yıkayıp götürüyor, saçlar bundan sonra tertemiz halde ıslanıp yıkanıyor mu?..
Aslında bu ölçü, sadece jöle için değil, saça sürülen her türlü boya için de geçerlidir. Saçı kuru bırakan her türlü boya gusle manidir, kuru bırakmayıp ıslanmasına engel olmayan boya ise gusle mani değildir.
Bu ölçü içinde baktığımızda, kınanın gusle mani olmadığını görmekteyiz. Çünkü kınanın rengi yıkanırken akıp gitmese de tabaka teşkil etmez. Saçların ıslanmasına mani olmaz. Sahabe efendilerimizin zamanında saç boyalarının kullanıldığını görmekteyiz. Onların kullandığı boyalar da kına gibi saçta tabaka teşkil etmeyen cinsten boyalardan olmalıdır. Ayakkabı boyasının ellerde bıraktığı renklerin de abdeste, gusle mani olmadığını söylemek mümkündür. Çünkü o da tabaka teşkil etmez. Ancak kalın yağlıboyanın bulaştığı yerde tabaka teşkil edip altına suyun geçmesini önlediği için gusle engel olduğunu söylemek gerekir.
Bu sebeple, gusülden ya da abdestten önce suyun altına geçmesini önleyen kalın boyalar ve hamur gibi yapışkanlar sökülüp çıkarılarak satıh temizlenmeli, gusül böylesi engeller kaldırıldıktan sonra yapılmalı, demek tedbire daha uygun düşer... Ancak deri üzerine çizilmiş dövmelerin gusle, abdeste engel olmadığını biliyoruz. Çünkü suyun deriye temasını önleyecek bir tabaka teşkil etmiyor bu çizimler...