Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - KISSA DAN HİSSE
Konu Başlıkları: KISSA DAN HİSSE
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 November 2006, 11:10   Mesaj No:1

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart KISSA DAN HİSSE

KISSA DAN HİSSE

Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle varmış. Taktir bu ya, köle bir gün Sultan
Mahmud'un kölesi olmuş. Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle
çok sevmiş. Derken Sultan'ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün
sultanlığın haznedârı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve kibirleri yüzünden, sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler. Bu duygular içinde, özelikle Sultan yakınlardaysa ondan gün geçtikçe daha çok şikayet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar.

Bir gün Sultanın huzurunda bir saraylının bir diğer saraylıya şöyle
dediği duyulmuş:

"Köle Ayaz'ın sık sık hazineye gittiğini biliyor musun? Aslında her gün
gidiyor; hatta izinli günlerinde bile gidip orada saatlerce kalıyor. Onun
mücevherlerimizi çaldığından adım gibi eminim"

Sultan kulaklarına inanamamış. "işin aslını kendi gözlerimle görmeliyim"
demiş.

Böylece o da hazine dairesine gidip Ayaz'ı gözlemek istemiş. Duvara küçük bir delik yaptırıp, içinde olanları seyretmeye hazırlanmış. Ayaz hazine
dairesine bir daha ki sefer geldiğinde Sultan dışarıda beklemeye
koyulmuş.Kölenin sessizce içeri girdiğini, kapıyı kapattığını ve sandığa
gittiğini görmüş. Köle Ayaz, sandığın önünde diz çökmüş, kapağı usulca
kaldırmış ve içinden bir şey çıkarmış. Orada sakladığı küçük bir
bohçaymış bu. Bohçayı öpmüş alnına koymuş ve sonrada açmış. İçinden çıkan köleyken giydiği yırtık pırtık bir elbise! İşte köle Ayaz, saraylı giysilerini çıkarmış bu elbiseyi giymiş ve sonra aynanın karşısına geçmiş. Kendi kendine:

"Daha önceleri bu elbiseyi giydiğin zamanlar kim olduğunu hatırlıyor
musun?" diye sormuş.

"Bir Hiçtin sen... Hepsi hepsi satılacak bir köleydin ve Allah, Sultanın
eliyle sana rahmetinden belki de hiç hak etmediğin nimetler lutfetti. İşte
Ayaz, şimdi burdasın, ama asla nereden geldiğini unutma! "

"Çünkü mal mülk insanın hafızasını uçurur, unutuluşlara sürükler."

"Şimdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma ve daima
hatırla Ayaz, hatırla! "

Sandığı kapatmış, kilitlemiş ve sessizce kapıya doğru yürümüş. Hazine
dairesinden çıkarken birden Sultanla yüzyüze gelmiş. Sultan gözlerini
Ayazın yüzüne dikmiş dururken, yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyormuş ve boğazı öyle düğümlenmiş ki, konuşmakta güçlük çekmiş.

"Bugüne kadar mücevherlerimin hazinedârıydın, ama şimdi... kalbimin
hazinedârısın. Bana benim de önünde bir hiç olduğum kendi Sultanımın
huzurunda nasıl davranmam gerektiğini ders verdin"

Gereken dersi kendi nefsimiz adına alabilmek temennisiyle..
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla