28 June 2006, 10:40
			
			
		 | 
		
			 
			Mesaj No:1
			
		 | 
	
	| 
			
			 Papatyam Site Yöneticisi 
			
			
			 
 
 
 
Durumu: 
 
Papatyam No :
 1546 
Üyelik T.:
11 March 2005 
Arkadaşları:0
	Cinsiyet:  					
Memleket:İstanbul 
		
		
Mesaj:
1.864 Konular:
  
	  
Beğenildi:
Beğendi: 
 
Takdirleri:10  
Takdir Et: 
	 
       		
				Konu Bu  
				Üyemize Aittir!  
        | 
	
	
	
		
		
			
			
				 
				Gizli Yaralar
			 
			 
			
		
		  
 
 
  Gizli Yaralar    
 >Yaşlı ve çirkin bir tüccar; karşılığını parayla ödeyeceği zevk gecesi  
için  
>olağanüstü güzel ama taş kalpli bir fahişeye gitmiş...  
>  
>Sabaha karşı, yaşlı adamın uykuya dalmasını fırsat bilen genç kadın,  
>soyguncu dostlarını çağırmış. Ne var ki tüccar, tilki uykusundan  
fırladığı  
>gibi olanca gücüyle karşı koymaya, dövüşmeye başlamış.  
>  
>Haydutlar hem kalabalık, hem de işinin ehliymiş. Onu kolayca köşeye  
>sıkıştırmışlar. Ancak ne kadar vururlarsa vursunlar, bu zayıf ve  
çirkin  
>bedende hiç yara açılmadığını, can alıcı darbelerin hiç iz  
bırakmadığını  
>görmüşler..  
>  
>Bıçaklarını, kılıçlarını çekmişler...  
>Ancak en keskin bıçak, en acımasız kılıç bile tüccara hiç bir şey  
>yapamıyormuş....  
>Sonunda korkup kaçmışlar....  
>Dövüşü izleyen kadın, yaşlı adamın mucizevi gücünden etkilenmiş, bir  
kez  
>daha, ama bu kez 'aşk' adına, tüccarla sevişmek istemiş.  
>Onu hayranlıkla, arzuyla, şefkatle okşamaya başlamış...  
>Gelgelelim, güzel kadının her dokunuşunda tüccarın bedeninde yeni bir  
yara  
>beliriyormuş. Dövüşün, darbelerin, bıçakların, kılıçların açtığı  
yaralarmış bunlar...  
>Yaralar, içten bir ilgi ve şefkat görene dek gizli kalmışlar. Sonunda tüccar  
>kanlar içinde kadının kollarına yığılmış, ölmüş....  
>Tam da bu türden hayatlar yaşamıyor muyuz ? Aşktan bunca korkmamız da  
bu  
>yüzden değil mi ? Kimsenin kollarında yığılıp can vermek istemiyoruz.  
>Çünkü zaten, her yanımız kılıç yaralarıyla dolu. Ama bir şekilde  
>kapanmış, kabuk bağlamış yaralar onlar....  
> Nasıl yapmışsak yapmışız, üstesinden gelmişiz...  
> Ama biri, o kabuk tutmuş yaraları okşamaya başladığında, yaralar  
tekrar  
>açılıveriyor ve hepsinden oluk oluk kan akmaya başlıyor....  
>Birine teslim olduğumuzda, kendimizi anlatmaya başladığımızda, içimizi  
>döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan revan içinde kalıveriyor....  
>O yüzden değil mi kendimizi tutmamız? Birine teslim olmaktan  
korkmamız?  
>Tedirgin bir şekilde ortalıkta dolanmamız? "Anlatsam mı, anlatmasam  
mı?"  
>kararsızlığımız.  
>"Bu sevgi beni acıtır mı?" kuşkularımız...." 
Gabriel Garcia Marquez
   
 
		
		
		
		
		
			
				__________________ 
				"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
			 
		
		
		
		
	 | 
	| 
		
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 |