Namaz her devirde vardı
Namaz her devirde vardı
Adem aleyhisselamdan beri, her dinde bir vakit namaz var idi. Yani her ümmet mutlaka namaz kılardı. Kimisi sabah, kimisi öğle, kimisi akşam, kimisi yatsı namazı kılardı. Hepsinin kıldığı, bir araya toplanarak bize farz edildi.
Namaz kılmak, imanın şartı değil ise de, namazın farz olduğuna inanmak, imanın şartıdır. Mükellef olan yani akıl ve balig olan her müslümanın, hergün beş vakit namaz kılması "Farz-ı ayn"dır. Farz olduğu, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, açıkça bildirilmiştir.
Yedi yaşındaki çocuğa, namaz kılmasını emretmek, on yaşında kılmaz ise, zorla kıldırmak lazımdır. Resulullah efendimiz, Eshabına:
- Birinin evi önünde nehir olsa, hergün beş kerre bu nehirde yıkansa, üzerinde kir kalır mı? diye sordu. Eshabı:
- Hayır, ya Resulallah! dediler.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz:
- Işte, beş vakit namazı kılanların da, böyle küçük günahları affolunur, buyurdu.
Namazla ilgili diğer hadis-i şeriflerden birkaçı da şöyle:
(Namaz dinin direği, her hayrın anahtarıdır.)
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet namazdır. Namaz düzgün ise, diğer ameller kabul edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbir amel kabul edilmez.)
Ebu Bekr-i Sıddik hazretleri buyurdu ki:
"Beş namaz vakitleri gelince, melekler der ki; Ey Adem oğulları, kalkınız! Insanları yakmak için hazırlanmış olan ateşi namaz kılarak söndürünüz."
Tembellikle namaz kılmayıp fakat, her namaz vaktinde namaz kılmadığı için üzülen, kafir olmaz, ancak büyük günah işlemiş olur. Hadis imamları, söz birliği ile bildiriyor ki, "Bir namazı vaktinde amden kılmıyan, yani namaz vakti geçerken, namaz kılmadığı için üzülmeyen, kafir olur veya ölürken imansız gider." Ya namazı, hatırına bile getirmiyenler, namazı vazife tanımıyanlar ne olur? Büyüklerden biri şeytana dedi ki:
- Senin gibi mel'un olmak istiyen, ne yapmalıdır? Iblis sevinip:
- Benim gibi olmak istiyen, namaza ehemmiyyet vermez ve doğru, yalan, herşeye yemin eder, yani çok yemin eder! dedi. O kimse de:
- Şeytan gibi mel'un olmak istemiyen hiçbir namazını bırakmamalı ve herşeye yemin de etmemelidir, dedi.
Din büyüklerimiz buyurmuşlar ki:
Beş şeyi yapmıyan, beş şeyden mahrum olur:
1- Malının zekatını vermeyen, malının hayrını görmez.
2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.
3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.
4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz.
5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehadet getiremez.
Görülüyor ki, farz namazı kılmamak, imansız gitmeğe sebep olmaktadır. Namaza devam, kalbin nurlanmasına ve saadet-i ebediyyeye yani sonsuz saadete kavuşmaya vesiledir. Peygamberimiz (Namaz nurdur.) buyurdu. Yani, dünyada kalbi parlatır. Ahırette sıratı aydınlatır.
http://www.guzelislam.com/dinibilgil...inkTarget_1413