Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Yükselme Devri
Konu Başlıkları: Yükselme Devri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 February 2008, 13:01   Mesaj No:59

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yükselme Devri

SEHZÂDELER MESELESI

Sultan II. Bâyezid'in, Abdullah, Sehinsah, Alemsah, Mahmud, Mehmed, Ahmed, Korkud ve Selim isimlerinde sekiz oglu olmustu. Bunlardan Abdullah, Sehinsah, Alemsah, Mahmud ve Mehmed, babalarinin sagliginda ölmüslerdi. Geriye yas sirasina göre Ahmed, Korkud ve Selim kalmislardi. Sehzâde Korkud Saruhan (Manisa), Sehzâde Ahmed Amasya, Sehzâde Selim de Trabzon valiliklerinde bulunuyorlardi.

Pâdisahin yaslanmasiyle birlikte memleketteki düzensizlikler de artmaya basladi. Hayatta kalan sehzâdelerden her biri, iktidari ele geçirmek için gayret ediyordu. Bu gayrete sebep olan saltanat hirsi yaninda, Fâtih Sultan Mehmed Kanunnâmesi'ndeki "Nizam-i âlem için öldürülme" korkusu da vardi. Bu düsünceler, her üç sehzâdeyi de, hayatinin son günlerini yasayan babalarinin yerine geçmek için harekete getirdi.

Devlet adamlari, Ahmed'in yasça büyük, çocuklarinin çok ve babasi gibi uysal olmasi sebebiyle padisah olmasini istiyorlardi. Bütün bunlar, o dönem anlayisi bakimindan Ahmed için birer avantajdi. Ortanca ogul olan Korkud, sessiz, ilim ve musikî ile hayatini geçiren sair ruhlu bir sehzâde idi. Onun bu hali, birçoklari tarafindan sevilmesine sebep olmustu. O da içtenlikle tahta geçmeyi istiyordu. Fakat erkek çocuklarinin olmayisi onun padisah olmasini zorlastiriyordu. Sehzâdelerin en küçügü Yavuz Sultan Selim'di. Onun da Süleyman adinda bir oglu vardi. Sert olusundan ve devlet adamlarini, yaptiklari yanlislarindan dolayi acimasizca tenkid ettiginden, devlet ileri gelenleri tarafindan pek sevilmedigi gibi, padisah olmasi da istenmiyordu. Devlet adamlarinin bu sekildeki görüslerine karsilik ordu, Selim'i destekliyor ve onun, babasinin yerine geçmesini istiyordu. Böylece ülke, asker ve sivil güçler arasinda iki farkli ve birbirlerine tamamen zit olan iki anlayisla karsi karsiya kalmisti.

Sehzâde Korkud

Bâyezid'in, hayatta kalan üç sehzâdesinin ortancasi idi. 872 (M. l467)'de dogan Korkud, dedesi Fâtih'in yaninda yetistiginden, tahsiline itina edilmisti. Bu sebeple âlim, fâzil, sair ve musikisinas bir sahisti. Islâm hukukuna dair genis bilgisi olup Arapça'yi hem anlar hem de yazardi. Babasina gönderdigi bazi mektupari Arapça idi. "Harimî" mahlasiyle siirleri vardi. Dedesi Fâtih'in vefatinda, babasi yetisinceye kadar onun adina saltanata vekâlet etmisti. Babasi zamaninda 888 ( l483 M. ) senesinde önce Manisa Sancagi'na tayin edilmisken, bilahere agabeyi Ahmed'in tesiriyle Istanbul'a uzak olan Teke ili (Antalya) Sancagi'na naklolunmustu. Ilk sancaginin kendisine tekrar verilmesi hususunda babasina mektup yazip istekte bulunduysa da bu istek, sarayca reddedildi. Babasinin ,Ahmed'e olan meyli de onu kizdiriyordu. Keza, Vezir-i A'zam Has'larindan olan ve kendisinde bulunan bir Has'sin, Hadim Ali Pasa'ya verilmesi kendisini çok üzmüstü. Bu sebepler ve memleketin fena idaresi onu kizdirir. Bu sebeple Hacca gitmek için hazirlik yapar. Böylece 8 gemi, 80 kadar asker ve 50 kadar maiyyeti ile l8 yük akça kadar para alir. Durumdan haberdar olan Sultan Bâyezid, Mevlâna Alaeddin (Imam Ali )'yi gönderip Izmir'in, sancagina ekledigini bildirir. Buna karsilik Korkud:

"Bana saltanat gerekmez. Ben, Hz. Peygamber'i rüyamda gördüm. Beni, Hacca davet etti" diyerek babasinin gitmeme teklifini reddeder. Elçi dönüp durumu babasina anlattiginda Bâyezid: "Kazaya, rizadan baska çare yoktur" diyerek adamlarinin yerinde kalmasini emreder. Misir Sultani, Korkud'u çok güzel bir merasimle karsilar. Ona hediyeler verip ikramlarda bulunur. Hatta ona günlük 3000 filorilik bir maas baglar. Memlûk Sultani ile ilk görüsmede Sultan, onu evladi yerinde saydigi için gözlerinden, o da Memlûk Sultani'ni baba makaminda gördügü için gerdanindan öper. Görüldügü gibi Misir'da çok iyi karsilanan Korkud, amcasi Cem Sultan gibi bir maceraya atilmak üzeredir.

Memlûk Sultani, onun tahta çikmak için kendisinden yardim istemeye veya babasi ile arasini bulmaya geldigini zannetmisti. Fakat onun gerçek niyeti, Kudüs ve Haremeyn gibi yerleri ziyaret edip hac etmekti. Ancak, Memlûk Sultani'nin, Osmanlilarla aralarinin açilmasina sebep olur endisesiyle onun hacca gitmesine izin vermedigi belirtilmektedir. Sehzâde Korkud'un, ülke ve memleket arzusu ile babasindan izinsiz gelmis olmasi, pisman olmasina sebep olmustu. Misir Sultani, 9l7 (l5ll M. ) yilinda geri dönen Sehzâdeyi 20 parça gemi ile ugurlar. Sancagina dönen Korkud, babasina pekçok hediyeler göndererek yaptiklarindan dolayi özür diler. Bunun üzerine bazi ilavelerle Saruhan Sancagi kendisine verilir.

Sehzâde Ahmed

Bâyezid'in, hayatta kalan en büyük oglu olup 870 (M. l465) yilinda dogmustur. Babasi tarafindan çok sevildigi gibi Vezir-i A'zam Hadim Ali Pasa da onun tarafini tutuyordu. Bu bakimdan, her an hükümdar olabilirdi. Sehzâde Ahmed, mutedil ve her seyi düsünerek ona göre tedbir alan bir kimse oldugundan, bir kisim devlet erkâni da, onun, babasinin yerine geçmesine taraftardi. Hatta Sah - Kulu (Seytankulu)'yu ortadan kaldirmakla görevlendirilen Hadim Ali Pasa, Sehzâde Ahmed'le görüstügü zaman kendisinin hükümdar olduguna dair padisah nâmina sehzâdeye teminat vermisti. Bununla beraber bu isin, Sah -Kulu isyaninin bastirilmasindan sonra gerçeklesebilecegini söylüyordu. Bundan dolayi Sehzâde Ahmed, kendisini hükümdar bilerek askere ve komutanlara ihsanlarda bulunuyordu. Bununla berabr kendisine bey'at ettirmek istedigi yeniçerilerin "Padisahimiz hayatta oldukça kimseyi hükümdar tanimayiz" diye onun bu pesin kararina karsi çikip red cevabi vermeleri, sehzâdeyi müteessir etmisti. Ahmed, en çok kardesi Korkud'un hükümdar olacagindan endise ediyordu. Sehzâde Ahmed'in en samimi taraftari olan Hadim Ali Pasa'nin, Sah - Kulu olayinda ölümü, bunun isini biraz bozmus ise de gerek babasi, gerekse diger devlet erkâni, bu arada Rumeli'de Mihalogullari ve diger beyler kendisini istiyorlardi. Hatta Rumeli akincilari " Biz, sana tabiyiz ne durursun" diye Ahmed'e haber göndermislerdi. Fakat Hadim Ali Pasa'nin ölümü üzerine onun Sah - Kulu asilerini takip etmeyip Amasya'a gidisi yeniçerilerin hosnutsuzluguna sebep olmustu.

Sehzâde Ahmed, en büyük taraftari olan Hadim Ali Pasa'yi kaybedince çok üzüldü. Anadolu ve Kapikulu halkina agir sözler söyledi. Ordu ile arasindaki sogukluk bir kat daha fazlalasti. Hele Yavuz Sultan Selime'e Avrupa'da bir sancagin verildigini isitince hiddeti bir kat daha artmisti. Bu yüzden, Sah - Kulu isini bir tarafa birakarak, Selim meselesini takib etmeye basladi. Anadolu'yu Kizilbas'tan temizlemeye ugrasacagina Afyon'da oturarak Anadolu'nun yakilip yikilmasina ve halkin soyulmasina, devlet kuvvetlerinin yenilmesine âdeta seyirci kaldi. Günlerini, padisahlik hayallerinin tahakkuku için Edirne'ye ulak ve mektuplar göndermekle geçirdi. Sehzâdenin bu hali, Anadolu halki ve askerlerinin gözünden kaçmadi. Böyle bir tutum ve davranis, onun, halk nazarindaki itibarinin düsmesine sebep oldu.

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla