Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Yükselme Devri
Konu Başlıkları: Yükselme Devri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 February 2008, 12:59   Mesaj No:52

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yükselme Devri

Öbür taraftan, Lepanto kalesinin komutani olan Zuano Mori, Mustafa Pasa'nin teklifini reddetmisti. Hoca Saadeddin, onun teslimi kabul etmeyisini, Venedik hakiminin, donanmanin gelmedigini, kendilerinin ise dayanabileceklerini, bu yüzden de kaleyi teslim etmemesi gerektigine dair haber gönderdigine baglayarak söyle der: "Kale komutani olan kâfir haber gönderdi ki, padisahimiz olan Venedik hakimi böyle haber göndermistir ki, madem ki Müslüman gemileri gelmeye ve muhasara-i hisara yol bulmaya, hisari teslimden imtina edesin ki, donanmalarina yol vermemek için azim (büyük) tedarikler görüp felek peyker u guh lenger gemiler ihzar idüp rehgüzerlerine göndermisim. Derya tarafi mesdud (Deniz tarafi kapali) ve kale muhafizinin esbabi nâ madud iken hisari teslim edersen sonra özrün makbul degildir" Bu esnada Antonio Grimani komutasindaki Venedik donanmasi da Kemal ve Burak Reis komutasindaki Osmanli donanmasinin Korint körfezine dogru ilerleyisini önlemek üzere harekete geçmisti. Içinde Yenisehir hâkimi Kemal Bey'in kara askerinin bulundugu Burak Reis'in gemisi, Prodano adasi (Burak adasi) civarinda Venedik donanmasinin hücumuna ugradi. Burak Reis'in üzerine saldiran gemilerin sayisi yirmi civarinda idi. Her birinde biner kisi olan iki büyük karaka ile her birisinde beser yüz kisi bulunan diger iki karaka, Burak Reis'in gemisinin üzerine atilarak Osmanli gemisini ortaya adilar.Burak Reis'in gemisine iki taraftan kancalar atilarak rampa yapilmisti. Çok kalabalik olan düsmana her ne pahasina olursa olsun karsi koymak gerekiyordu. Kiyasiya cereyan eden muharebe devam ederken Burak Reis, Türk denizcileri arasinda asirlarca derin bir ihtiramla sânini yüceltecek kahramanca bir harekette bulunacaktir. O, kendi kuvvetlerinden çok daha kalabalik olan düsman kuvvetlerine karsi sayilarinin azaldigini görünce, kurtulus çaresinin kalmadigini anlar ve sogukkanli bir sekilde son çareye bas vurur. Burak Reis, birbirlerine siki sikiya çengellenmis olan gemileri neft ile tutusturur. Kisa sürede yayilan yangin üç gemiyi birden sararak batmalarina sebep olur. Bu son deniz savasinda basta Burak reis olmak üzere 500'e yakin Türk levendi ( denizcisi ) ile Kara Hasan Reis ve Yenisehir Sancakbeyi Kemal Bey sehâdet serbetini içmislerdi. Göz kamastiran bu kahramanlik örnegi, din ve devlet için isteyerek kendini feda edis, asirlardan asirlara, nesillerden nesillere nakledildi. Burak Reis, bu hareketiyle Türkleri, Akdeniz hakimiyetine eristiren bir "Burak" oldu. Bu savasta Venedik kaptanlarindan Loredano ile Armeniyo da ölmüslerdi.

Bes yüz mevcudlu Burak Reis'in gemisinden, sadece doksan kadar asker kurtulmustu. Türk gemicileri bu muharebenin cereyan ettigi Prodano adasina Burak Reis adasi ismini vererek bu büyük Türk denizcisinin adini unutmadilar.

Lepanto civarindaki Çatalca ovasinda bulunan II. Bâyezid, bu olayi ögrenir ögrenmez, 2000 yeniçeri ile takviye ettigi Anadolu sipahilerini, Hersekzâde Ahmed Pasa komutasinda Mora'ya gönderip siki tedbirler alma lüzumunu duydu. Nitekim, Hersekzâde'nin, Hulumiç'te askerini bindirdigi Osmanli donanmasi, sür'atle ilerleyerek Lepanto Bogazi'na yaklasmisti. 22 gemiden meydana gelmis olan Fransiz donanmasinin yardimiyla bogazin girisini kapamak üzere giristigi tesebbüste muvaffak olamayan Grimani, rakibi olan Loredano'nun ölümünden memnun olmustu. Grimani, fazla bir sey yapamayacagini anlamis olacak ki, Inebahti yolunu Türk donanmasina açik birakarak Korfo'ya çekilir. Böylece, takviye birliklerle desteklenen Türk donanmasi, sahilden kuzeye dogru seyrederek Inebahti körfezine dogru ilerler.

Bu deniz savaslainda firtina yüzünden büyük hasara ugrayan, aylarca yiyecek ve içecek sikintisi çeken Türk donanmasinin, Venedik donanmasini yenebilecek dereceye gelmis olmasi, artik Osmanli denizcilerinin Akdeniz hâkimiyetini ele almaya namzed olduklarini göstermekteydi.

Kara ve deniz kuvvetlerinin ortaklasa hareketi üzerine sayisiz yarma (hurûc) tesebbüslerinde bulunmasina ragmen, her seferinde maglub olan kale komutani Zoano Mori, Venedik donanmasinin yardimlarindan da ümidini kesmis oldugundan, kalenin anahtarlarini Rumeli Beylerbeyi olan Mustafa Pasa'ya gönderir. Böylece Lepanto ( Inebahti) Agustos (26 veya 28) l499'da Osmanlilarin eline geçmis olur.

MOTON ( = MODON )'UN FETHI

Inebahti gibi önemli bir limanin elden çikmasi, Venediklileri, önce karsi koyma, sonra da karsilik verme hareketlerine sevketmis ise de kendi zaaflarini bildiklerinden ve çok büyük bir masrafa mal olacak uzun harplere tahammül edemeyiceklerini anladiklarindan Osmanlilarla iyi geçinmeyi siyasetleri bakimindan daha uygun görmüslerdi. Bu sebeple, Osmanlilarla baris yapmak üzere Lui Maventi adinda bir elçi vâsitasiyle Osmanlilara müracaat etmislerdi. Venedik elçisi, Venedik tüccarlarinin serbest birakilmasini ve Inebahti'nin iade edilmesini istemisti. Sayet Osmanlilar bu maddeleri kabul etmeyecek olurlarsa hiç olmazsa baris yenilenmeliydi. Elçinin bu teklifine karsilik Sultan Bâyezid:

"Eger benimle baris yapmak istiyorsaniz, Mora'da elinizde bulunan Mudon, Koron ve Napoli (Napoli di Malvazya) sehirlerini teslim ile senede belli miktarda bir vergi vermelisiniz" demisti. Böyle bir seyi beklemeyen elçi, böyle bir anlasma yapma yetkisinin bulunmadigini söyleyerek ayrilir. Padisah, kis ortasinda Yakup Pasa'nin donanma ile birlikte hareket ederek Modon'u muhasara etmesini emreder. Kendisi de ilkbaharda Ramazan 905 ( 7 Nisan l500) da Edirne'den hareket eder. Temmuz ayinin yedisinde donanmasinin Moton önüne geldigini haber alinca, dört günde Güney Mora'ya iner. Aslinda burasi bir aydan beri Rumeli ve Anadolu kuvvetleri tarafindan sarilmisti.

Venedik amirali, Türklerin ilk önce Mora'nin güneyindeki Napoli'ye hücum edeceklerini zannederek buraya bir miktar donanma göndermisti. Gerçekten Türkler, Venediklileri sasirtmak için bir miktar kuvvetle karadan buraya taarruza geçmislerdi. Bu taarruz, sadece Venediklileri sasirtmak için yapilmisti. Venedik amiralinin buraya donanma göndermis olmasi, Osmanlilarin bu tesebbüslerinde basarili olduklarini göstermektedir.

Davut Pasa'nin komutasinda bulunup Inebahti limaninda yatan donanma, 27 Temmuz l500'de bu limandan çikip Navarin limani önünde Venedik donanmasi ile çarpisir. Davut Pasa kendi gemisiyle (Bastarda) düsman amiralinin bastardasina rampa ettiyse de baska bir düsman mavnasi da Davut Pasa gemisine rampa ettiginden Kaptan Pasa tehlikeli bir duruma düsmüstü. Tam bu esnada Pirî Reis kendi gemisiyle yetiserek Kaptan Pasa'yi kurtardigi gibi donanmanin bozulup bir felaketin meydana gelmesini de önlemisti.

Çok saglam ve müstahkem bir kale olan Modon'un halki, kalenin saglamligina ve kara yönünü çeviren üç kat derin hendegin yürüyüse engel olacagina güvenerek teslim olmak istemiyordu. Hatta halk, kendilerini kusatan ordunun kusatmayi kaldirip geri dönmek zorunda kalacagini gözlemekte idi. Bu yüzden de savunmayi sürdürüyordu. Topçulari ise sanatlarinda pek mahir olmuslardi. Nitekim, bir mil mesafede bulunan hedeflere tam isabet ettiriyorlardi. Bu yüzden kale bir türlü düsmüydrdu. Bu gayretlerinin bir sonucu olarak kale, üç hafta kadar muhasara altinda kaldi. Son günlerde Venedik Amirali Melchior Trevisano, donanma ile yardima geldiyse de fazla bir sey yapamadi. Trevisano, sehre yardim etmek için Türk donanmasini yararak ikindi namazi vaktinde dört kadirgayi limana sokmus ise de bunlar, daha önce limana gerilen zincir yüzünden pek ileriye gidemediler. Kale muhafizlarindan bir kismi, gemilerin zinciri geçmesi için istihkamlarini birakarak yardima geldikleri sirada Sultan Bâyezid, hücum emri verdiginden Anadolu Beylerbeyi Damad Sinan Pasa kuvvetleri, açtiklari gediklerden içeri girerek Modon'u aldiklari gibi limana girmis olan dört Venedik gemisini de yakmislardi. l3-l4 Muharrem 906 (9-l0 Agustos l500)'de gerçeklesen fetihten sonra sehre giren Sutan Bâyezid, Hoca Saadeddin ( ll,l02 )'in ifadesine göre fethin besinci günü sehrin en büyük kilisesi olan Saint Jean'i câmie tahvil ederek maiyetiyle birlikte burada Cuma namazini kilmistir. Sultan Bâyezid, duvarlarin yüksekligini ve hendeklerin derinligini görünce "Beylerbeyim Sinan Pasa'nin ve yeniçerilerimin kahramanliklari sâyesinde bu kaleyi Tanri verdi" der. Hammer'in dedigi gibi bu yüksek duvarlardan ilk tirmanan yeniçeri, devletin en mamur sancaklarindan birine bey olmustu. Kalenin bütünüyle onarilmasi ve yanan yapilarin yeniden yaptirilmasi, Anadolu Beylerbeyi olan Sinan Pasa'ya havale edildi.

Modon'un, Türkler tarafindan zaptedildigi haberi, Venedik'te büyük ve derin bir matemin meydana gelmesine sebep oldu. Içine düsülen ümidsizlik, Doge Augustinos Barbarigo'nun, 7 Eylül tarihi ile Papa ve diger Hiristiyan hükümdarlara gönderdigi yazidan anlasilmaktadir. Venedikliler, tek teselliyi Venedik donanmasinin Modon'u geri alacagi hususunda besledikleri temelsiz ümitte buluyorlardi. Venedik senatosu, Modon'dan kurtulan bir kisim halki Kefalonya adasina yerlestirmekle mesgul oluyordu. Bu arada Pâdisah, tahkimatina hayran kaldigi sehrin fethini Allah'in kendisine bir lütfu olarak telakki ediyordu. Bâyezid, Modon'a girdigi sirada sehrin bir kismi muhafizlar tarafindan yakilmisti.

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla