Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - AŞK
Konu Başlıkları: AŞK
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 July 2007, 11:20   Mesaj No:6

Papatyam

Papatyam Site Yöneticisi
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:Papatyam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1546
Üyelik T.: 11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 1.864
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart AŞK

[size=18px]BEN Bu AŞKı ÇoK SeVDiM...

Görür görmez bir aşk değildi bu. Giderek büyüyen bir aşktı. Birlikte olmaktan hoşlanmayla başladı.

Biraz bakışma, biraz ilgi, biraz farkındalık, biraz merak ve biraz hayranlık. Asla bir teklif yoktu.

Benimle birlikte olur musun demeden. Sadece gözlerin konuştuğu bir hoşluk.

Hayatımın her alanıyla ilgilendi. Sadece o bundan hoşlanır diyerek yapılan davranışlar. Bir koruma iç güdüsüydü. Benim olur musun demeden ama ne olur benim ol diyen bakışlar. Belli belirsiz dokunuşlar. Bir kadının kaçmasına fırsat vermeyecek sakinlik. Adeta bilgelik düzeyinde kendinden emin davranışlar. Hiç acele etmeyen tarzını sevdim. 50 kilo et peşinde olmayışını sevdim. Ruhumu fethetme isteğini sevdim. Beynime sahip olmak isteyişini sevdim. Hiçbir kötü amaç beslemeyen yemeğe davet edişini sevdim. Bu yemek davetinde sadece seninle sohbet etmek ve seni seyretmek istiyorum deyişini sevdim. Verdiğin güven hissini sevdim.

Çıkılan ilk yemekte ; "Bana seni anlat" deyişini sevdim. Saatlerce beni dinleyişini sevdim.

İlk geceden ; "Hadi birlikte olalım" demeyişini sevdim. Saatlerce süren sohbetlerimizi sevdim. Sonra bana, beni anlatışını sevdim. Kendimin bile farkında olmadığım taraflarımı anlatışını sevdim. Yemek yemeni sevdim. Yemeğin tadını çıkararak hiç acele etmeden içki içişini sevdim. Yemek ve içki içme adabını bilmeni sevdim. Bana bakarken dünyanın en güzel kadınına bakarmış gibi gözlerindeki pırıltıyı sevdim. Bana çok güzel bir kadın olduğumu anlatışını sevdim. Beynimin kıvrımlarına girmeni ve fethetmeni sevdim. Ama bu fethetmede asla ambargo koymadan seyredişini sevdim. Zekanı sevdim. Hayat tecrübesini sevdim. Benim hayata bakışımı merakla dinleyişini sevdim.

Sonra yavaş yavaş kendini anlatışını sevdim. Dürüstlüğünü sevdim. Yapamayacağın sözleri vermeyişini sevdim. Ama yapabileceklerini anlatmanı sevdim. Hayatının özetini yaparken olaylar karşısında dimdik duruşunu sevdim. Verdiği sözlerin arkasında duruşunu sevdim. Eski aşklarını anlatırken yalansız anlatışını sevdim. Yaşadıklarının arkasında duruşunu sevdim. Bana olan saygısını sevdim. Bana insan olarak değer verişini sevdim. Mütevazı oluşunu sevdim. Hep kendini geri planda tutup yaptıklarınla övünmeyişini sevdim. Söylediğim bir sözün üzerinde saatlerce felsefe yapışını sevdim. Söylediklerimin tarihe geçecek kadar önemli oluşunu anlatmanı sevdim. Bana mektuplar yazmanı sevdim. Yazdıklarımın üzerinde yorum yapıp kendimi önemli hissetmemi sağlamasını sevdim. Karşısında otururken kendimi dünyanın en güzel kadını olduğuma inandırmanı sevdim. Küçük hediyelerle beni hep şaşırtmanı sevdim. Bana verdiğin randevularını asla tehir etmeyişini sevdim. Buluşacağımız günü heyecanla beklemeni sevdim. Saatlerce bana olan aşkını anlatmanı sevdim. Ne kadar anlayışlı bir kadın olduğumu anlatmanı sevdim. Hep buluşma için saatleri birlikte kararlaştırmamızı sevdim.

Bu arada kendimi de çok sevdim. Bu sevgiye yürekten bağlandım. Sevildiğime inandığım için teslim oldum. Hiç kadınca kaprisler yapmadan ve hiçbir şeyi sorgulamadan yaşadım. Seninle birlikte olacağım saatlerde her türlü engeli düşünerek hepsini tek tek eledim. Hep yarın olmayabilir belki bu sondur diye saatlerimizi doya doya yaşama mücadelemi sevdim. Geleceksin diye saatlerce hazırlanmamı ve en seksi kıyafetlerimi sadece senin için giymemi sevdim. Hiç kıskançlık göstermedim. Hiçbir şeyin nedenini sorgulamadım. Sana duyduğum güven hissimi sevdim. Birlikte kitap okuyuşumuz sonra saatlerce kitabı tartışmamız. Benim yazı yazmamı bekleyişin ve yazımın üstünde yorum yapışın. Saatlerce yürüyüşe çıkmamız. Sabahın 6'sında kalkıp güneşin doğuşunu seyretmemiz. Güneşin batışındaki kızıllığı seyretmemiz. Birlikte mutfağa girip yemek yapışımız. Ellerim yağlı veya kirli iken beni sıkıştırman ve benim de kadınca kaçışlarım Sofrayı hazırlarken gösterdiğim özen. Hep renk cümbüşü bir sofra. Özenle seçilmiş renkli mumlar. Özenle seçilmiş renkli peçeteler. Işıkların söndüğü andaki evin atmosferinin güzelliğini hep farkına varmanı sevdim. Güzel bir müzik eşliğinde yaptığımız sohbetler. Felsefeyle başlayan sohbetlerimizin aşk sözcüklerine dönüşü.

Ve önemli bir hüzünü dile getirişin. Küçük bir kıskançlık duygusunun itirafı. Bu itirafta asla bir suçlama olmayışı. Hüznünü şöyle dile getiriyordun ; "Dün akşam karşı masada oturan adamın sana çok dikkatli bakışı yüreğimi dağladı. Senin bunda hiç suçun yoktu. Tek suçun senin çok hoş bir kadın olman. Adama da suç bulmuyorum. Ama nedense içim acıdı" deyişin. Bana sarılışındaki içtenlik. Dokunurken verdiğin zevk. Beyinlerin fethinden sonraki harika birliktelik. Senin dışında başka hiçbir erkeği anlamlı bulmayışımı sana anlatmam ve bana inanman.

Bu aşkı ben çok sevdim.

Netten Alıntıdır...
[/size]
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
Alıntı ile Cevapla