Hastalıkları iyi tanıyın ki, çocuğunuz okuldan uzak kalmasın!
Hastalıkları iyi tanıyın ki, çocuğunuz okuldan uzak kalmasın!
Okullar açılıyor. Çocukların okula gitmelerine engel olan dört önemli hastalık da aynı dönemde ortaya çıkıyor. Bu hastalıkları tanımak ve gerekli önlemleri alarak çocuğunuzu korumak zor değil...
Çocuklar kreşe ya da okula başlayana kadar hastalıklar onları pek etkilemiyor. Ancak ne zaman ki okullar başlıyor, hastalıklar hem onların hem de ailenin yaşamının bir parçası haline geliyor. Her ne kadar çocuğun hastalanması ve hatta ateşlenmesi onun bağışıklık sistemi için gerekli olsa da, sık sık rahatsızlanması bir tehlike işareti olabiliyor. Üstelik rahatsızlandıklarında eğitimlerinden de geri kalıyorlar. Okulun yeni açıldığı bu dönemde Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel çocukları okuldan uzak tutan başlıca dört hastalık hakkında aileleri bilgilendiriyor.
Soğuk algınlığı
Soğuk algınlıkları çocukluk çağında en yaygın görülen hastalıkların başında geliyor. Öyle ki yetişkinler yılda ortalama 2 – 4 kere soğuk algınlığı geçirirken, çocuklar 6 – 10 kez soğuk algınlığına yakalanıyorlar. Üstelik yetişkinlere oranla daha ağır ve uzun süren bir tablo görülüyor. Aileler soğuk algınlığı ortaya çıktığında öksürük şurupları ve antibiyotiklere başvuruyor. Oysa yapılan çalışmalar bu ilaçların etkili olmadığını ortaya koyuyor. Dr. Özlem Altay Yücel “Soğuk algınlığı belirtilerinde (ateş, burun tıkanıklığı ya da akıntısı, halsizlik, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı gibi) doktora başvurmak gerekir. Virüslere bağlı bir boğaz enfeksiyonu düşünülürse antibiyotik verilmeden yalnız ateş düşürücüler ile hasta takibe alınır, bakteriyel bir enfeksiyon düşünülürse antibiyotik kullanılması gerekir. Eğer klinik bulgular ile enfeksiyon viral mi, bakteriyel mi ayırımı yapılamaz ise boğaz kültürü almak gerekir.”
Gastroenterit
Gastroenterit ikinci en yaygın çocukluk çağı hastalığı olarak kabul ediliyor. Mide ve barsağın virüs ya da bakteri gibi mikrobik bir ajanla teması sonucu ortaya çıkıyor. Kusma, karın ağrısı, ateş, bulantı ve ishale neden olan bu hastalığın en büyük tehlikesi susuz kalmaya neden olması. Kuru ağız, idrarın olmaması, koyu sarı idrar, gözyaşının azalması başlıca susuzluk belirtileri. Dr. Özlem Altay Yücel bu belirtileri gözlemleyen ve çocuğu ishal olana ailelerin derhal hekime başvurması gerektiğini belirtiyor. Hekim tarafından mide gribi tanısı konan çocuklara öncelikle susuzluğu giderici solüsyonlar veriliyor.
Konjuktivit (Kızarık göz)
Kızarık göz, göz kapağının iç yüzeyini ve gözün beyaz parçasını kaplayan parlak ince zarın iltihaplanmasıdır. Virüsler ve bakterilerin sebep olduğu bu hastalık hızla bulaşabiliyor. Antibiyotik göz damlaları ve damlalarla tedavi ediliyor.
Boğaz enfeksiyonları
Boğaz ağrısı ve ateş boğaz enfeksiyonların başlıca belirtisi. Bu enfeksiyon daha çok okul çağı çocuklarında görülüyor. Dr. Özlem Altay Yücel boğaz enfeksiyonu görülen çocuğun yutkunma zorluğu çektiğini belirerek şöyle devam ediyor: “38ºC derece ve üzerinde ateş görülür. Bademcikler ve boğazın arkası kırmızı, şişmiş ve beyazımsı irin parçalarıyla beneklenmiş görülebilir. Mutlaka hekime gitmek gerekir. Aksi takdirde çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Tedavisi antibiyotiklerle yapılır.”
Çocukları hastalıklardan nasıl korumalı?
Mikroplar aksırık ve öksürük yoluyla havaya yayılıyor. Okulda sıralara, kapı tokmaklarına yerleşen bu mikroplar çocukları hasta ediyor. Bu sebeple çocuğunuzu hastalıktan korumak için ilk yapmanız gereken çocuğunuza ellerini yıkama alışkanlığı kazandırmak. Sadece 15 saniye elleri yıkayarak birçok hastalıktan korunmak mümkün olabilir.